kaza etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kaza etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Haziran 2014 Cuma

Allah gönül yarası vermesin

Bugün bisikletle metroya bindiğimi, Bornova’da inip bir güzel Işıkkent’e pedalladığımı anlatacaktım ama al işte boktan yaralanma hadisesi “bisikletle metroda nasıl seyahat edilir” başlıklı bilgilendirici paylaşımdan rol çaldı, pis!

Üstelik hiç de cool bir kaza değildi, hatta kaza bile denemez.

BAL’ın önündeki kavşaktan geçtim, hadi dedim mis gibi kaldırım var, kaldırımdan gideyim, bam! Yav bu bisikletin gidonu çok hassas. Tamam bunu biliyorum, katlanan bisikletlerde hızlı bir yön değiştirme sağlıyor, yani kötü bir şey değil ama arkadaş, işte kaldırıma çıkarken gidonun hakimiyetini kaybet sen, denge yalan olsun sonra pat! Dizimin üstüne düştüm, pedal da epey paraladı bacağı. Bu arada bir türlü katlayamadığım pedalların katlanabilir olduğunu öğrenmiş oldum. Direkt bana katlandı diyeyim, sen anla!

3 Ağustos 2012 Cuma

Bir köpekfobikten bir köpek katili yaratan sistem

Ya hiç gitmem, sol şeritten gidesim tuttu, hiç vurmam 120’ye vurasım tuttu, sonra kocaman bir köpeğin benim önüme atlayası tuttu. Zavallım oracıkta sizlere ömür, kenara çektim, polisi aradım, ekip gönderin, belki yaşıyordur, öldüyse de otoyolun ortasında başka araçlara tehlike olabilir diye. Benim arabanın tamponu dağıldı, plakası uçtu. Bir de üstüne trafik sigortamız evde kalmış, mikemmel bir “arabayı bağlama” hadisesini burada anlatmama ramak kalmıştı.

Hadisenin akabinde İlker devletimin memurunun baskılarına dayanamayıp “ağırlığını koymaya” karar verdi. Raporu almak için trafik şubesine giden İlker’e “bu hanım senin neyin oluyor hemşerim?” diye sormuş memur. “Karım” demiş muhterem, “ooo olmaz böyle sen bugün git eve ağırlığını koy, ne bu böyle ehliyet hala Yeliz Y.” Ağırlığını koydu muhterem kocam, ehliyet değişecekmiş yoksa bir daha benim kaza işlerimle filan uğraşmazmış. Yemedi tabii “peki” dedim, trafikle polisle ne uğraşacağım, zırt pırt, ben bilmem beyim bilir dedim sıyrıldım, katiyen polemiğe girmem:P

8 Mart 2012 Perşembe

Konvoy halinde, sabah trafiğinde, dur kalk yaparken...

... biri gelip arkadan çarparsa (ya da kaza işte siz de çarpabilirsiniz, insanlık hali), yapılacak şey kolaydır. Trafiği aksatmayacak bir yere çekilir, arkadan çarpanın hatalı olduğu bellidir, sürücüler aralarında tutanak tutar, hasar varsa arkadan çarpan arabanın trafik sigortasından veya kaskosundan bedeli karşılanır.


Bu sabah bunu yaşadım. Değerli (!) bir abimiz arkadan çarptı. İndik. Tutanak tutalım dedim. Kenara çektik. Abimiz hafiften kodaman altında Jeep, benim miniş Corsa’ya güya “dokandı” ama kuvvetle muhtemel tampon değişecek. Abim, “bir şey yok ablacım”da ısrarlı, ben, tutanak tutturmakta.