7 Ocak 2015 Çarşamba

Haminne

Haminne: (hami’nne) yaşlı saygı duyulan kadın (TDK)Yazının devamında haminne sözcüğü, cinsiyetten ve yaştan bağımsız, her halta karışan insan anlamında kullanılacak, bu özelliklere sahip bireylerin oluşturduğu topluluğa “haminne kurumu” denecek, her halta karışmak manasında “haminnelik yapmak” deyimi cümle içinde kullanılacaktır. Neden dersen, canım öyle istiyor.

Çocuk sahibi olduysanız ya da olmak üzereyseniz, kesinlikle başınıza gelmiştir. Haminneler! Her yerdeler! En yakınından sokaktaki teyzeye parktaki amcaya kadar herkes çocuk konusunda uzmandır bu ülkede. Başka ülkede bir haminne kurumu olduğunu sanmıyorum bu Türklere özgü bir şey. Üstelik sadece sokakta karşılaştığın biri de değil, dünyanın öbür ucundan bile musallat olabilir. Nasıl mı?


Çocuğunun fotoğrafını koyarsın sosyal medyaya, biraz inceyse üstü, te bilgisayarın diğer ucundan klavye haminneleri başlar “üşüyecek”. Arkadaş hadi parkta üşüyorsundur, anlarım, empati kurmuşsundur, ne biliyorsun çocuğun bulunduğu ortamın sıcaklığını, nem oranını, üşütme ihtimalini? Bilir. Senin çocuğunun her ihtiyacını senden iyi bilir.

Gebesindir, doğumunun yöntemi konusunda uzun bir konuşma yapar. Benim çocuksuz lise arkadaşım, bu arada erkek kendisi ayrıca doktor filan da değil, koca göbeğime bakıp bakıp sezaryen hakkında tüm bildiklerini sıralamıştı. O vakitler ağzım bir karış açık dinlemiştim.

Doğurursun, ikiye ayrılırlar, emzik verme yanlıları vs emzik yasakçıları.

Süt mafyası vardı bizim zamanımızda değişti mi şimdi, bilmiyorum. “Aç bu çocuk aç!” geyiğini hala aramızda döndürürüz ama o günler ne oynandı lan analığımızla! Memelerimizi kanatırcasına anne sütü vermeye kasarsın, aç derler, mama derler, ulen çocuk doyuyor, işte kilo alıyor, hop süt mafyası siner, gaz mafyası göreve gelir. Soğuk su içmişsindir,  ayağına çorap giymemişsindir, ay bu gazların hep sorumlusu sensindir. Sen zaten ne bilirsindir. Onlar varken çocuk bakmak sana mı kalmıştır!

Öyle böyle çıkarırsın çocuğu ortaya, bir sokağa çıkalım dersin, aman ha! çocuk koruma timleri her köşe başında seni bekler. Zaten sen hep çocuğu üşütürsün de üşütmemek için sarmalayıp bebek arabasının rüzgar koruyucusunu taktın mı bu defa havasız kalacak diye atlarlar üstüne. Hey allahım!
Yaşın kaç olursa olsun, ilk tecrübendir, tırsarsın, ulen doğru mu diyorlar acaba ikilemine düştün mü de o girdabın içine girer, feleğini şaşırırsın. Kimi ipleri etrafındakilere bırakıverir, kimi riski alır resti çeker, kimi de benim gibi kitap üstüne kitap okuyarak donanım edinmeye çalışır. Böylece dik duracağını sanır.

İkinciyi düşünenlerin aklının bir köşesinde hep o “oh be bu defa gönlüme göre kendi tecrübemle bebemi büyüteceğim” düşüncesi vardır, eminim.

Gerçi ben beş çocuk da doğursan haminne kurumunun peşini bırakacağını sanmıyorum ya… Sosyolog olsa idim, toplumun çocuğu sahiplenme güdüsü üzerine araştırma yapardım, belki yapılmıştır bilmiyorum. Bildiğim tek şey bizim toplumumuzda kuşaktan kuşağa aktarılan böyle bir haminne geni var. Üstelik biz ne kadar şikayet edersek edelim, toplumsal olarak da besleniyor ve kabul görüyor bu kurum. Gücünü de en güçlüden alıyor. Allah aşkına başımızdakiler kaç çocuk doğuracağımızdan, kürtaja, sezaryenden, namusumuza kadar her boka haminnelik ettikten sonra sen parktaki amcaya ne diyeceksin?

“Geçmiş üstünden altı sene, senin çocuğun büyümüş, ne diye eski defterleri açıyorsun?” diye aklından geçirdiysen, söyleyeyim, bitmiyor. Üstelik ters etkili olarak da devam ediyor. Hani dedim ya, “üşür bu çocuk üşür”cüler var, bunun bir de “ay bi’ rahat bırakın şu çocukları ayol”cuları var.
Tatilde otelin içi sıcak bizim oğlanlar da it gibi koşturuyorlar, ter kıyamet… O halde attılar kendilerini dışarı, Zeynep de elinde montla koştu peşlerinden. Bey amcanın biri atladı hemen “ay hepiniz sopalıksınız bir rahat bırakın şu çocukları yav!”


Oha! “Aç bıraktın, üşüttün, nefessiz bıraktın, hasta ettin”leri çok gördük de bu ilk kez başımıza geliyor. Allah seni inandırsın, ben bile bir an söyleyecek söz bulamadım. Rahatlık konusunda çok eleştirildiğim olmuştu da, üzerine çok düştüğümle ilgili ilk kez böyle bir ithamla karşılaşıyordum. Ah ulen o an söyleyemedim, içimde kaldı “Zatürre olduğunda da gece sen gel başında bekle e mi güzel amcacım!” 

Not: yukarıda bahsettiğim haminneliklerin hepsi ve daha fazlası başıma geldi, yani dötten sallamaca yok. 

19 yorum:

Yasemin dedi ki...

Aynen haminneler var, çok doğru.
Üstüne benim gibi henüz çocuk yapmayanlara da şiddetle tavsiyeler veren haminne yanaşmaları da var.
"Ne zaman düşünüyorsun? Geç kalma.. Sonra çok zor..
Ama sen çok düşündün.
Yalnız doğurunca pişman olacaksın, keşke erken yapsaydım diyeceksin."
Herkesi ve her şeyi onlar bilir.
İnsanın iç dünyasına hakimdir, herkesin kendi evlilik dinamikleri onu ilgilendirmez bilgelerin bilgesidir.
Sen zaten bir şeyleri sorgularken, "pişman olacaksın" sözünü tokaat gibi yapıştırır, döner ...çını gider, sen bütün gece ulan hakkaten pişman mı olacağım dersin.
Bu mevzu uzar gider.
Şunu yap Yeliz diyemeyeceğim, kendimde bir şey yapamıyorum.
Zor ama..


Adsız dedi ki...

Şİmdi Yelizcim, bak ama o çocuk öyle.... hahaha, yok yok korkma haminnelik yapmıycam. Ama mutlaka bir yerlerde yapmışımdır bend de herhalde, affetsinler beni artık, kabahat bende değil genlerde:))))))
Çenebaz

Gulcin dedi ki...

sadece cocukla da bitmiyorlar ki yeliz. haminneler her yerde. hem dedigin gibi illa gormus gecirmis olmalari da gerekmiyor. bizim yas gurubumuzda da cok var sagolsunlar. calismayip kariyer konusunda atip tutanlar mi dersin, bekar olup evlilik konusunda ahkam kesenler mi, sacinin bakimindan giydigin kiyafete kadar karisanlar mi? Cocuk olunca ekstra bir soz haklari varmis gibi de davraniyorlar ustelik. su an bile fazla geliyor bana her konuda herseyi bilenler o yuzen siz cocuklulara Allah sabir versin vallahi.

Adsız dedi ki...

Evleneli bir sene oldu. Gelen gecen karnimi avuclayip "ee hani nerde" diyor bu ara. Bakacaksan yapayim diyorum. Bu toplumda herkes herkes uzerinde hak sahibi, herkes her konuda bilir kisi, herkesin degeri en mukemmeli. O yuzden "paylasarak" buyuk sevap islediklerini saniyolar herhalde. Burcu

Unknown dedi ki...

denmesin başka bir ad bulalım onlara:( Annemin anneannesine haminne derlermiş ve çok çok iyi biriymiş:)
Not: Bir de gerçekten öyle mi diye girip baktım TDK ya:) ahahah nasıl inandırma gücün varsa artık:))

GeCe dedi ki...

Ben de haminneleri iyi insanlar olarak biliyordum bu tip herseye karışanlar haminne değil bence. Haminne deyince pepenin nenesi gibi birşey geliyor aklıma

yeliz dedi ki...

ay evet ya fitne fücüur sokuyorlar düşünüp duruyorsun, pişman olur muyum diye:))

yeliz dedi ki...

kesin ben de yapmışımdır, kodlanmış genlerimize:))

yeliz dedi ki...

kendi işimizle değil de insanlarla hayatlarıyla çok ilgili olduğumuz için bence. Halbuki enerjimizi okumaya öğrenmeye gelişmeye harcasak daha iyi olacağız. baksana magazin haberleri herkesi daha çok ilgilendiriyor:)

yeliz dedi ki...

belki de biz izi,n veriyoruz belki senin gibi sana ne deyiversek düşecekler yakamızdan

yeliz dedi ki...

yok yok TDK gerçekten saygıdeğer yaşlı kimseler için söylenir diyor.
öyleymiş, nine gibi yani.

yeliz dedi ki...

evet haminne TDK'danın da belirttiği gibi saygı duyulan yaşlı tecrübeli kadın demek. Ama yaşlı olmadan, bilge olmadan, saygı da duyulacak bir halt bilmeden haminnelik yapanlara benim lafım. Daha uygun bir şey varsa onu da kullanırım. O yüzden zaten gerçek anlamını yazdım:) çok bilmiş mi demeli, ukala mı.. yok bilemedim:)

Julide dedi ki...

Çok kızdırmışlar seni.
Ben de teyzelik müessesinde olmama rağmen şahit oluyorum. Kadınların işi çok zor bu ülkede.

Miskin ve Beceriksiz :) dedi ki...

Haminne mahlası onların:) az gelişmiş ev hanımları aslında gerçeği:) evlenmeden önce ne zaman evleneceksın,eee daha yok mu bırı bla bla ,evlenirsin yok mu daha bebek,neden yapmıyorsun,yoksa olmuyor mu:) tacızın bını bır para:) Siz aldırış etmeyın kımseye ,en doğruyu siz bilirsiniz hakkınızda.Her şey yerı ve zamanında.

okuyanguzel dedi ki...

Kesinlikle kime yapılmamıştır ki..

Not: Tatil yazısı bana da kısa geldi. Gidemesek de okusaydık bari biraz..

Colorful dedi ki...

Yurtdisinda yasamanin avantajlari giriyor bende devreye (cok sukur :)) Burda teyzeler/amcalar sadece ay cok sevimli ismi ne, kac aylik/yasinda gibi sorular icin durdurup keyifli sohbet ediyorlar. 2-3 haftalik Turkiye tatilinde bolca dozda aliyorum gerci bu haminnelerden :)

Beautiful Snow Globe dedi ki...

Peki ben en bombası şunu biliyorum. Yeni doğum yaptım ve minnoş 40 günü geçince dışarı çıktım. Yaz ayı... Yan masamızda 6 aylık bir bebek sahibi çift:) Onlar bile yani onlar bile(!!!) 'Bu çocuğu çok giydirmemişsiniz hava alamaz' dedi bana yaaa.. Hala düşündükçe delleniyorum. Hadi bin yıl önce çocuk yapmışları ya da hiç yapmamışları anlıyorum. Hak vermesem de anlayabiliyorum. Ama sen zaten yeni doğurmuşsun arkadaşım yeni bu yoldan geçmişsin bari bi sen yapma sen farkında ol ya.. onu da gördükten sonra ben artık geri kalanlarına kızamadım yani:) şimdi bile düşününce fenalık geldi:) sevgiler...:)

Öykücü dedi ki...

http://joannagoddard.blogspot.com.tr/2014/08/13-surprising-things-about-parenting-in.html

Bu yazıdan önce ben de çok kızıyordum.Ama artık haminelik kurumunu daha farklı değerlendiriyorum.Çocukları o kadar benimsiyor ve seviyoruz ki karışmadan edemiyoruz sanırım:)

Sevgiler.

Adsız dedi ki...

Benim kızım eskrim yapıyor ve tambur denilen heyulla gibi bir çantası var bu sporun...Meret ayrıca da çok pahalı. Ben de tekerlekleri aşınmasın, biraz daha dayansın diye karda çamurda çekerek taşımak yerine çantayı yüklenip bizzat kendim taşıyorum. Bizim kulupte bir veli de neden o çantayı çocuğa taşıtmadığıma kafayı takmış durumda. Beni her gördüğünde, "sizin kız gene size taşıttı o çantayı" diye vıdılanıyor. Geçenlerde kar kıyamet, çocuk kendi zor yürüyor, ben de çantayı sırtlamış, salona zor atmışım kendimi. Amca da arabasında pusuya yatmış, bizi seyrediyormuş mübarek...Koşarak geldi inan olsun, "sizin kız gene size taşıtmış çantayı, cık cık , bık bık "falan dedi...Gerisini hatırlamıyorum...Sana ne kardeşim sana ne...Bir tane kızım var. Bir tane daha doğuracak değilim. Sana ne! Çocuğuma (ve tabi ki çantanın aşınmasına) kıyamıyorum ulen!!