31 Aralık 2014 Çarşamba

Wish list mi? O da ne? Bundan böyle mücadele, hedef vesaire...

Her yıl geçmiş yılın bir muhasebesi yapılır, gelecek yıla dair planlar, projeler sıralanır. Benim de oluyor öyle. Her yıl önce sağlık, afiyet sonra da kıldan tüyden listeler. Yani olsa da olur olmazsa da olur türden dilek listeleri. Zaten çoğu da olmuyor. 

Geçen yıl biterken baktım, liste bile yapmamışım. Sadece 50 kitap okuma mücadelesine girmişim, 46 adet ile seneyi bitireceğim. Hmm fena değil. Son 80 günde 80 şükür vesilesi ile hayatıma olumlama getireceğim demişim, bugün son on adetlik liste ile bunu da tamamlayacağım. Başka? Yok.

Sanırım "wish list" kavramını hayatımdan çıkarıp "challenge" kavramına yoğunlaşmalıyım. Demek ki mücadele hedefim olmadan dilek listeleri dilek olarak kalıyor...

Her insanın bir öğrenme biçimi var. Mesela İlker izleyerek öğrenir. Ben izleyerek öğrenemem. Kendisi bu kadar iyi şoför iken benim hala bu kadar kötü araba kullanabilmeme (kötü demeyelim, fazla temkinli ve yavaş diyelim) hayret ediyor. Ona göre neredeyse yirmi yıldır şoför mahalinde oturuyor ve onun araba kullanışını izliyorum, Ferrari pilotu olmalıydım şimdiye... Bazısında taklit yeteneği görsel hafıza olur, gördüğünü taklit ederek talim ettiği işi güzelce kotarır. Arca mesela tekrar ederek öğreniyor. Bir şeyi öğrenecek ise, defalarca soru sorar, tekrarlar, tekrarlatır. Ben yazarak öğreniyorum. Okuldayken de yazarak çalışırdım. Başka türlü aklımda kalmazdı. İşte de öyle... dördüncü ajandamla seneyi bitiriyorum. Başka öğrenme yöntemleri de vardır mutlaka...

Genel bir yeni yıl yazısı yazacaktım mesela, öylesine başlamıştım. Komik ama yazarken aslında kendimin bir dilek insanı değil, bir mücadele insanı olduğumu fark ettim. Sonuç odaklıyım huyum kurusun! Bak işte yazmak bana karakterim hakkında yeni bir şeyler öğrenme fırsatı veriyor. Diyorum işte ben ancak yazarak öğrenebiliyorum.

2015 için an itibariyle totomdan uyduramayacağım mücadele hedeflerim olacak. Düşünmem lazım.
Ama hafta sonu kendimle oldukça içe dönük bir hesaplaşma yaşadım ve eğer mutlu olmak istiyorsam en azından iki konuda değişmem değişemesem bile çabalamam gerektiğini keşfettim.

Birincisi inceliklerimi rafa kaldıracağım. Herkes de aynını yapmadan indirmeyeceğim, isterse tozlansın, isterse sandık lekesi olsun. Burada öküz gibi göründüğüme bakmayın ben aslında etrafımdakilere gereksiz tevazu ve incelik gösteren biriyim. Kimse incinmesin, üzülmesin aman ayıp olmasın diyorum ama bil bakalım ne oluyor? Ben inciniyorum, üzülüyorum. Hep bu incelikler yüzünden.

İnsanlar “senin iyiliğin için” deyip açık açık giydiriyorlar bana. Ezik miyim lan ben! Benim iyiliğim için olanı ben senden daha iyi biliyorum, ama belki bu benim tercihim, olamaz mı? Belki ben ileride iyiliğime (kime göre neye göre) olacağını hesapladığım bir şey için şimdi birçok şeyi sileceğim ve belki de bunu tercih etmiyorum, olamaz mı?

İnsanlar bazen sadece dinlenmek ister, biliyor musun? Bak bunu yaz bir kenara. Çocuklar gibi. Hani çocuğun o anda dertlidir, çözemediği bir şeyin içine girmiştir. Aslında senden çözüm olmanı beklemez, senden sadece onu dinlemeni bekler. Ama biz ana babalar olarak refleksle çocuğumuzun çözümü olmaya çalışırız, çözüm yolları sunarız. Yanlış! Aslında yapmamız gereken bazen sadece dinlemektir. Yetişkinler için de durum böyle bence. Ben sana derdimi anlatıyorsam, çoğu zaman sadece anlatıyorumdur.

Sizi şükür manyağı yapacağım diye bir vaadim vardı ya, hafta sonu pek de mecalim yoktu aslında. Tam bir iç hesaplaşma. Spritüal hücrelerim iş göremez haldeydi. Buruktum. Sık sık bundan sonra beni üzen insanları yanıma yaklaştırmayacağıma söz verdim durdum. Hah sanki yapabilirmişim gibi!

Ve sonra bir hedef daha koydum kendime.

Çok uzun oldu, başka posta kalsın.

4 yorum:

Cebimdeki renkler dedi ki...

Incelikler yüzünden hep.. Mutlu yıllar sevgi dolu.. :)

Adsız dedi ki...

2015'teki tek hedefim, 11 sene boyunca bana türlü eziyet ve şiddeti uyguladıktan sonra hile ve hurdayla benden boşanan, boşandıktan sonra boşanmayı iptal etmeye kalkışan, bunu kabul etmediğim için hemen kendine bir sürü yeni sevgili bulup, bunu gözümün içine en adice sokan, 2.5 sene boyunca kızını arayıp sormayan, en sonunda bir gün bisikletle çıkıp gelen, çocuğu artık babalık yapacağına dair ümitlendirmişken bir ay sonra gıcıklığına herkesten gizlice evlenen, başkentin en büyük eğitim araştırma hastanesinde çalışan sözde çocuk doktoru eski kocamın psikopat olduğu konusunda kendimi ikna etmek; yaşadığım en ufak mutluluğun bile onun bana daha fazla eziyet edebilmek için kurguladığı oyunlar olduğu gerçeğiyle yüzleşip yoluma devam edebilmek....Evet, en büyük dileğim bu...

Gulcin dedi ki...

elif yazmisti bir zaman bazen sadece sunger olmali diye. hakikaten oyle. bazen sadece anlatmak istiyor insan. cozum olsun diye degil anlatmak icin.
isimleri bile yazili gorunce ogrenebiliyorum desem Yeliz. Bir de sarkiyla ogrenebiliyorum ben. ver sarki sozunu ogreneyim ama turkce olacak. Beynimin yabanci dil kismina kesin abim kucukken cok vurmus :)
ben bu ayzinin devamini buyuk bir meakla bekliyorum. sanki yine ben ayzmisim kadar bana yakin. Yine tam bir Yeliz yazisi. Ellerine saglik!

Bir de bugun baska vakit olmazsa Iyi seneler. Her sey cok guzel olacak. Biz inanmaktan vazgecmeyelim. Yeni sene seni bana yakin tutsun :)

Sofia dedi ki...

DOĞAL YATIRIM.

$300_$4500
400$_6000$
$500_$7500
600$_9000$
$700_$10500
$800_$12000
$900_$13500
1000$-15000$.
Yatırım yapmaya başlayın ve doğrudan cüzdanınıza veya banka hesabınıza kazanın
NOT: Hesabınızı izlemek için bir Android telefonunuz veya PC'niz olmalıdır, ilgileniyorsanız WhatsApp ile iletişime geçin: +17168691327. e-posta: midasgoldmoney@gmail.com