25 Nisan 2014 Cuma

Selfie’sinin iyi çıkıp çıkmayacağına endişe eden genç kızın tedirginliğinden ver cümlemize yarabbim!

Cep telefonunun görgüsüzlük olduğunu düşünüp yemek yediği lokantada masa üzerine koymaya imtina eden, her zil sesinde benimki mi lan diye çantasını kulağına yapıştıran bir kuşaktan geldiğime göre her mekanda selfie çekmeye çalışan gençleri garipsemem kadar doğal bir şey olamaz herhalde.

Halbuki hayat zor bacım, senin saçını bir o yana bir bu yana savuruvererek çekmeye çalıştığın belki sekizinci pozundan daha zor. Üstelik hayatta filtre uygulaması da yok maalesef. Neysen o!

Her şey bulaşık makinemizin üretim tarihinin, üretim hatası ihtimali olan ürünlerin üretim tarihine denk düşmesiyle başladı. 

Anlamadıysan iki kere oku, cümlede hata yok abicim!

Meğer on dört senelik makineymiş, eh dedik normal. Sadece makineyi mi değiştireceğiz, yoksa ücretsiz servisten faydalanıp biraz daha mı kullanacağız, ona karar verecektik. Ben tabii ki tüm cimriliğimle devam dedim. İnsanlar beyaz eşyalarını otuz yıl kullanıyor!

Bu yaklaşımımın yaydığı negatif sinyaller,  evrendeki elektronik eşya güçleri tarafından kızgınlıkla karşılanmış olacak, derhal bana cephe aldılar ve o gün bugündür bizim evin elektronik eşyaları bir bir elimizde kalmaya başladı.

Televizyon. Tamire gitti, iki ay boyunca ne ses var ne seda… Tamir edilemeyeceği gün gibi aşikar, üreticiyi servisi mahkemeye verdik. Tacizciye bakire çocuk indirimi veren Türk “adaleti” bakalım bize ne gibi sürprizler hazırlıyor? Göriciiizzz

Daha alalı iki sene olmayan DVD player da sizlere ömür.

Buzdolabının kartı değişti, artık kaç lira sıkışmıştı kompresöre hatırlayamıyorum. Öte yandan modem de garip sinyaller veriyor. İlker’in telefonunun şarjı tümden bozuldu, dün bir dünya para da ona verildi.

İlker’in teknesinin bir türlü çalışmayan fish finder mı ne işte o alet, muhteremi delirtmeye devam ediyor bu arada. O tekneden bir kılçık yiyebilmişliğimiz yok henüz. Çünkü balık bulacak alet katiyen çalışmıyor!

Bulaşık makinesinin akibetine henüz karar verememişken makine tümden bozuldu. Bana bunlar tepki biliyorum, çünkü tamir ettirip değiştirme yönünde karar verme aşamasında olan İlker’e daha bir gün önce carlamıştım, yazlığa filan götüremem, zaten çamaşır makinesini tamir ettirip gönderdim, her yıl beyaz eşya mı alacağım, demiştim. O lanet elektronik eşya güçleri duydu kesin.

Digiturk’ün bizi aylarca kazıklayıp kapattıracağız dediğimizde, çark edişini, internetten aylardır aştığımız kotalar ile kullanmadığımız ev telefonundan giren kazıkları saymayacağım. Bunlar artık sıradan…

Bu kadar kazığı yiyince heves filan kalmıyor, para zaten yok. Dün doğum günü ayımızın (İlker de ben de mayıs çocuğuyuz) yaklaştığını müjdeleyen, alıp başımızı gidelim iki gün bir yerlerde program yapalım diyen muhteremi Atilla İlhan’ın şiirine gönderme yaparak mahzunlaştırdım. (Entellikte uzayım lan kocamla sohbetlerimize edebiyat sıkıştırıyorum hey yavrum hey) 

Param olsa hevesim olmuyor, hevesim olsa param olmuyor… demiş şair. Bende ikisi de yok. Doğum günlerimizde de artık mum üfleriz olur biter. Hatta aynı gün kutlayalım da iki pasta masrafı çıkmasın. Ay cimriliğime evrendeki pastane güçleri nasıl cevap verecek şimdi? Aman Arca’ya yaptırdığımız korkunç bütçeli lego pastaya saysınlar! Servet gitti lan!

Sabah NA ile whatsapp’tan yazışıyoruz, “ay her şey bozuluyor NA bu ne ya?” diye zırlarken “aman boşver kafalar bozulmasın” diyerek noktayı koydu. He vallaha, kafalar iyi olsun, sağlık olsun… Biz eskidik onlar mı eskimeyecek?

Sonuç? evrenin elektronik eşya güçlerinin gönderdiği elektroşok seviyesindeki sinyalleri görmezden mi gelecektim? Hayır artık dayanacak direnecek gücüm kalmadı, pes ettim! Makine değişiyor.

Yalnız bu aralar Allahtan tek dileğim var…

Bizleri, biz maaşla kıt kanaat geçinen sefil kullarını elektronik eşya sürprizleriyle sınama, Selfie’sinin iyi çıkıp çıkmayacağına endişe eden genç kızın tedirginliğinden ver cümlemize yarabiim!

Amin!


5 yorum:

okuyanguzel dedi ki...

AMİN !
Yine çok eğlendim bu yazıyı okurken.(Ne eğlenmesi battım ben diyorsun tabi sen ama)
Ama aynen dediğin gibi hayatım biz maaşla kıt kanaat geçinen insanların durumu hep aynı. Biz ne zaman rahat edeceğiz ya. Geçen sene buzdolabı değişti. Bu sene çamaşır makinası değişecek o kesin çünkü sinyaller gelmeye başladı. Bir de bozulmayan eşyalar var.Örnek: LCD televizyonumuz ile flash bellek aracılığıyla film izlemek istedik. Satıcı modeli sordu bizde söyledik. Bu çok eski bir model bununla izleyemezsiniz ne zaman almıştınız bunu dedi. 4 yıl oldu alalı ya sorma hayat zor çok zor.
Ahu
Not: Tekne ha! Vayyy süpermiş güle güle kullanın.

yeliz dedi ki...

yok yav bildiğin kayık:)) motoru var ama:)

Keşke Gerçek Olsa dedi ki...

Eskiden yeri kulağı var derlerdi şimdi kesin elektronik aletlerin kulağı var ! Bir laf mı ettin hepsi alınıp ,kızıp bozuluyorlar. tecrübe ile sabit :)
Bak ben elektrik süpürgeme nazar boncuğu taktım ,arada masaj falan takıyorum kendisine. Arada şımart Yeliz'cim sen de eşyalarını :)

Sıla Topçam dedi ki...

Of of of talihsiz serüvenler dizisini geçmiş sizin durumlar:/ allah elektronik aletlerin insaflısına denk getirsin!!! Paralar aletlere değil cüzdanlara sıkışsın!!!! Tekneyle bi gün bize de tur attırılsın yaarappiiimmmm:))

Bezen Hindistan dedi ki...

O 30 yillik makinalar eskidenmis. Dolabimizin buzlugu bozuldugunda gelen tamirci beyaz eslayari ozellikle fazla dayanmayacak sekilde yapiyorlar ki yeniden yeniden alinsin, omru ortalama 7 yil demisti ve bizim buzdolabi da 7 yasindaydi hakkaten.