25 Kasım 2013 Pazartesi

Yağmur

Yağmur, sabah İzmirlilerin başına geleni isimlendirmek için hafif kalıyor. İlker metro durağına gidebilmem için taksi çağırmayı önerdi, düşün yani alt tarafı 5-10 dakika yürüyeceğim. Yürüdüm tabii! Deli misin, yağmurda yürüme fırsatını kaçırır mıyım?

Ruhumuzda – eğer hala kaldıysa -  çocuklara özgü duyarlılık ve coşkuyu muhafaza etmek lazım. Kaldırımlardaki su birikintilerine basmamaya çalışırken küfrederek seken yetişkinler aslında bir müzikalin oyuncuları olduklarının farkında değillerdi. Fonda “singin’ in the rain” çalmaktaydı. Şehir karanlıktı. O kadar karanlıktı ki, metroda tünelden çıktığımızı fark etmemişim bile. Birkaç defa saatimi kontrol ettim, yoksa erken mi çıkmıştım? Hayır, sadece güneşin bulutların arkasından görülebilme ihtimali Arca’nın hastalıksız bir kış geçirme ihtimali kadar uzaktı.
Kendisi tüm geceyi öksürerek geçirmek suretiyle ev halkını ayağa dikti. Allah seni inandırsın loğusa ikendaha fazla uyuyordum. Herşeyi ama herşeyi denedim. Soğan, ballı limonlu zencefilli şurup, prospan, burun spreyi, ayak altına viks sürme saçmalığı, odasını buhar santraline çevirme girişimi… Birinden biri işe yarasa hangisinin işe yaradığını bile bilemeyeceğim. Üstelik çok hazırlıksız yakalandım bu defa. Zira geçen haftaki ishalden sonra götü iyice doğrultmuş, sağlığına kavulmuştu. Cumartesiyi arkadaşları ve anneannesinde geçirmiş, Pazar gününü evde tembellik yapmaya ayırmış, bütün gün yaymıştı. Bense zayıflayan yavruyu besiye çekmiş, eski kilosuna döndürme çalışmalarına başlamıştım. Üst solunum yollarının kader ile işbirliği yapıp ağzımıza edeceğini bilemezdik!
Ruhumdaki o çocuklara özgü coşkuyu yitirmem için metrodan inip otobüs durağına yürümem, sonra da otobüse binmem yetti. Donuma kadar ıslandım diyeyim daha fazla hayal gücünü zorlamayayım.
Kış geldi mi ne:)

4 yorum:

Bizden dedi ki...

çok geçmiş olsun,3 hafta kadar önce aynı durumu yaşadık öksürük konusunda.Ne yaptıysam kar etmedi(bal, bal+toz zencefil+karabiber karışımı,burun spreyi,ballı soğan suyu-okuldaki velilerden öğrendiğim bir tarif bir bardak suya bir soğan dörde bölünüp haşlanır suyuna 1 kaşık bal ilave edilip,ılık içirilir-,ayak altı viks derken geçiremedim.en son öksürmekten öğürüp çıkarınca aklıma geldi annemden aldığım günlük.Gözden çıkarılan bir kaşık ocağa oturtulur ,içine bir parça günlük konur,erirken çıkardığı buharına büyük bir pamuk parçası tutulur.Sıcakken tene değecke şekilde pamuk göğüse yerleştirilir(pamuğun tutuşmamasına dikkat etmek lazım)onca denemeye sadece bu öksürüğü kesti ,hem de hemen ve sabaha kadar deliksiz uyuyabildi...Aktarlarda var sanırım günlük,aklınızda olsun...belki size de şifa olur...Bu arada 2-3 haftadır iyiydik,dün gece yine keyfi kaçtı bizimkinin de ...bir an önce toparlasınlar inşallah...
sabahı hiç anlatmıyorum bile 08.10'da Basınsitesinden çıkıp,10.00 da montröye ulaşabildim...o kadar...
iyi haftalar...

annegazetesi dedi ki...

İzmir'de yağmur yağınca hayat felç oluyor hakikaten :( Böyle zamanlarda evden hiç çıkmamış olmak en güseli :) Yaşasın bebişim ve doğum izninde olmak!

yeliz dedi ki...

Çok ilginçmiş deneyeceğim:) ayyok yav çok beterdi dün ben metro kullandığım için sorun olmadı allahtan:)

yeliz dedi ki...

Ay evet yav yağmur evdeyken güzel:)