23 Ekim 2013 Çarşamba

Babet

Toplu taşımaya geçtim beridir beni ziyadesiyle yoran tek konu ayakkabı. Yazın iyi kötü parmak arası terliklerle işe gidip geldim. (ofiste topuklu giyiyoruz o kadar da şuursuz değiliz:P) Gel gör ki havalar soğudu. Tamam, takım elbisenin altına spor ayakkabısı geçirecek kadar rahat bir insan olabilirim ama tekinsiz kombinimle otobüsteki lise öğrencilerinin alenen dalga geçtiğini görmezden gelecek kadar da vurdumduymaz değilim.

Var ya bu yeni yetme oğlanlar harbi çok salak oluyorlar. Arkamı dönüp de “efendim teyzecim bana mı dedin?” deyince suratlarının aldığı ifadeyi görmen lazım. Ufak bir hesapla, benim de bu yaşta bir oğlum olabilirdi pekala!
Neyse rahatlık iyi tamam da insan içine çıkıyorsun bir yerde.
Birkaç hafta önce beni sürekli mailleriyle taciz eden Nine West’ten – hadi itiraf edelim mail bülten almayı isteyen boş zamanlarında ayakkabılara dalan benim – daha doğrusu web sitesinden babet almaya karar verdim. İnanılmaz bir indirim vardı.
Evvelden denediğim ama sezonda pahalı bulduğum modeli yakalayabilmiştim! Yeay! Ama bir tane de outlet ürünlerinden alırsam kargo bedavaya gelecekti, hmm fena fikir değil. Yine hatırladığım bir modeli attım sepete, oh kargo bedava, babetler sudan ucuz. Ertesi gün teslim ettiler, o ilk aldığım şahane ama outlet ürünü sıkıyor, ne yapsam açılmaz. Kargoyla da uğraşmak pek zor geldi, dedim ki giderim mağazasına veririm ürünü, şöyle 6 aylık filan bir hediye çeki alırım, bu sezonun indirim zamanı da kullanırım, oh mis! Ucuzcu olduğum kadar kurnaz bir tüketiciyim de!
Hep derim işi bu kadar düşünsem şirkete genel müdür yaparlardı beni.
Bu çetrefilli işi İlker’e satmaya çalıştım. Eh şimdi bende araba yok, öyle zırt pırt gidemem Forum’a, ama Agora onun yolunun üstü… Yok, yemedi, beraber gideriz dedi. Özellikle bayram öncesi yoğunluğunun geçmesini bekledim, bak böyle de anlayışlı bir tüketiciyim.
Bayramda evdeyiz ya Arca’nın ısrarlarına dayanamadığımız bir sabah Agoraya gittik. Bayramın ikinci günüydü kanımca. İn cin top oynuyor, biz de aralarına katılacağız az sonra, ama önce şu Nine West işini halledeyim dedim. Dükkan boş, biz de şöyle bir baktık yeni sezona, 500 TL’ye çanta, 300 TLye ayakkabı filan… Yok yani şu an elimdeki 39 TL’lik ayakkabıyı verip de 300 TL’ye babet alamayacağım, birkaç ay idare edip ucuzluktan alacağım. Bunu İlker’e söyledim ve o an aralarında sohbet ettiklerini sandığım tezgahtarlar da duydu, zira az sonra duyduklarını anlayacaktım.
İlker ve Arca’yı oyuncaklara yolladım, en tatlı en samimi gülümseyişimle elemanların yanına yaklaştım. Faturamı çıkardım, ayakkabıları da kutusuyla koydum tezgaha. “bu ayakkabıları web sitenizden aldım ama sıktı, değiştirmek….” sözüm kesildi, “hmm bu outlet ürünü, şimdi yeni sezon ürünler var burada, siz bunu Optimumdaki outlet mağazasında değiştirebilirsiniz.”
İstifimi bozmadım; “peki bunu buraya iade edip bedeli kadar bir hediye çeki veya bir belge alamaz mıyım?”
“İşte şimdi bayram ya sistemimiz çalışmıyor kem küm.. ık mık bık… dediğim gibi siz bunu outlet mağazasına götürün, orada uygun fiyatlı ürünler bulursunuz…”
Hiç hoşuma gitmedi. Kibar mı kibar, düzgün mü düzgün, diyemezsin ki saygısızlık yapıyor, ama ısrarla beni Optimum’a yönlendiriyor, üstelik de fiyat konusunun üstüne basarak.
Kızdım! Toplayıp çıktım. Evet ucuzcu olabilirim ve evet sezondan alışveriş yapacak kadar zengin olmayabilirim ama benim tam da orada çözmek istediğim bir meseleyi bilinçli ve ağzıma lafları tıkarcasına başka bir mağazaya yönlendirmesine kızdım. Belki de sadece kurnazlığımın fark edilmiş olmasından ve hazırlıksız yakalanmaktan rahatsız olmuşumdur bilmiyorum.
İnsan kendiyle ilgili çözdüğü ve gönül rahatlığıyla rafa kaldırdığı bir meseleyi alakasız birinin burnuna dayamasına üstelik de çözülmemiş olduğunu fark ettirmesine gıcık oluyor, yani oluyormuş o gün onu anladım.
Neyse… kızgınlığım çabuk geçti, evet ucuzcuyum ve evet sezondan alışveriş yapacak kadar salak pardon zengin değilim, nokta.
Asıl kıyamet ertesi gün koptu. Arca’nın yüzme dersleri için bone almamız icap edince Decathlon’a gittik. Eh o da tesadüf bu ya Optimum’da, eh tesadüf bu ya hani dün ısrarla adres gösterilen Nine West’in outlet mağazası da burada. Bak sen şu işe… Aynı sevimli kibar gülümseyiş, aynı cümleler…
Bu defa tezgahtarlar hayatlarında ilk defa böyle bir taleple karşılaştıklarını söylediler. Nasıl ya?! Aaa kızdım artık açtım faturayı, arkasını okuyorum “bakın işte burada webten alınanların mağazada….” Hasss… evet mağazalarda değiştirilebilir ama outlet mağazalarda değiştirilemez diyor. Boynumdan saç diplerime kadar oldukça düşük bir hızla kızardığımı hissettim, son kan damlası da saç diplerime hücum ettikten hemen sonra “yok haklısınız siz” diyebildim. “sizinle ilgisi yok, dün Agoradaki tezgahtarın çok affedersin halt etmesi…”
Bayramda çalışma psikolojisi diyorum, canı yardımcı olmak istemedi herhalde diyorum, empati yapan yerlerimi yokluyorum, yok abicim bulamıyorum, empati yapacak tek hücrem yok o an. Bir iade almamak için yanlış yönlendirme nedir yav? Mağazadan çıkarken tek düşündüğüm atlayıp arabaya o bayram trafiğinde soluğu Agorada alıp iki çift laf etmek.
Ya yavrum akıllılık edeceğim derken böyle insanların maskarası olursun işte…
Bayram geçti üstünden kutu hala orada ayakkabılıkta duruyor.
Önümde iki seçenek var, ya hazır sakinleşmişken gidip mağazaya şikayetimi yapacağım ve ne olursa olsun iade edeceğim ya da bizim ayakkabı tamircisine gönderip iki gün kalıpta beklettireceğim.
Hangisini yaparım bilmiyorum, bildiğim tek şey bir daha değişim işlemleri için mağazaya gitmeden önce faturanın arkasını iyice okuyacağım.

7 yorum:

Keşke Gerçek Olsa dedi ki...

Ben de çok sinir oldum o çalışana şimdi, halbuki işleri müşteriye yardımcı olmak iken müşterileri nasıl da zor durumda bırakıyorlar. Zaten bu gibi isim yapmış markaların tezaghtarları için çok iyi psikolojik tespitlerim var ama burda olmaz şimdi! Babasının mağazası sanıyorlar diyeyim kibarca!
Al ayakkabıyı o faturanın arkasındaki bilgiyi de büyüterek fotokopi çek, fosforlu kalem ile de üzerini çiz aynı tezgahtara tane tane okut derim. Ben olsam kesinlikle üşenmem yapardım

Tuten dedi ki...

Senin o gün Agora'da sakin kalmana büyük alkış ben var ya yıkardım orayı yıkar! lütfen bak benim içimde kalacak lütfen Agora'ya git sakinlikle siz işini tam biliemiyorsunuz galiba ben öğreteyim size webten alınan outlette değiştirilmiyor de akıl vermiş olmayayım ama kudurdum ben burada satsana ayakkabıyı ıgde :)))))))))))))))))))))))))))

Bezen Hindistan dedi ki...

Nine West'e sikayet et bence bunu, Agoradakilerin yaptigi yanina kar kalmasin. Twitterdan bir sikayet o ayakkabiyi aynen iade ettirir diye dusunuyorum.

Adsız dedi ki...

Agora'daki satış görevlisinin bayram bayram ya kafası Leyladır, ya da konuşmalarınızı duyduğu için hinlik yapmak istemiştir. Her iki ihtimal de kötü. Ben de Forumdaki Hotiç çalışanlarına gıcığım, ''Niye geliyor insanlar buraya, bir şey ( sen buraya argo bir kelime düşün) mi var?'' dercesine ayakta dikiliyorlar. Bir ayakkabı istiyorsun, offlamalar, puflamalar... Alsancak'ta bütün markalar ve alakalı satış görevlileri mevcut. Tercihim her daim Alsancak... Pelin/ İzmir

xeyno dedi ki...

Kraldan cok kiralcilar! sanki den iade etmesen o para onun cebine girecek! hayir zaten o ayakkabilarin hepsini satamiyorlar birde birsuru cop yaratiyorlar. ben senin yerinde olsam bir daha ordan bir sey almam

Gulcin dedi ki...

Vallahi ben de ucuzluk sevenlerdenim. Mumkun oldugunca da ucuzluk olmadan almamayacalisiyorum. Hani oyle acil bir durum olmadikca. Ayrica bu davranisbicimimle de gurur duyuyorum. Vallahi. Ne var. Kolay mi kazaniyoruz Allah askina tabi ki dikkatli harcayacagiz. Ayagina uymuyorsa da degistireceksin tabi ki Yelizcim bunun kurnazlik neresinde ki? Indirimli fiyatla alip, indirimsizle degistirin ustunu de odemeyeyim demiyorsun ki. O sevgili tezgahtar acemiymis diye dusunuyorum. Aman bosver be. Kim ne derse desin bence biz dikkatli harcayarak dogru yapiyoruz. Keske cula caputa hic harcamasak ama napalim bizim de dikkatimiz bu kadar :) Yalniz degildin yelizcim indirimde beraber bir alisverise cikalim senle biz :)

seolara dedi ki...

Paylaşımlarınız harika beğeni ile takip ediyorum.
Babetto.net
Babet