13 Haziran 2013 Perşembe

Sen konuştuysan ben susmam!

İki haftadır sosyal medyadan, RS FM’den, Halk TV’den, bizzat orada bulunan arkadaşlarımdan an be an takip etmeme rağmen meydanlara çıkamadığım için ağlayıp, Gezi’nin biber gazlı havasını soluyamadığım için kendimi hep eksikli hisseden ben, “ne haddime” deyip az konuşuyorum (yazıyorum) ama sen Necati Şaşmış mı Şaşmaz mı ne, utanmadan kameraların karşısına çıkıp Türkçeyi ve beyinlerimizi katlediyorsun. 
Bizim oğlan hasta yine, uykusu açılmış gece tekrar uyutayım diye yatağına uzandım. Geç olmuş ben de onunla uyurum diye geçiyor içimden.  Ne mümkün? İçeriden televizyonun sesi geliyor. Allahım bitmiyor katiyen bitmiyor ve ne dediği de anlaşılmıyor.  Allah seni inandırsın, “kim lan bu?” diyerek hışımla çıktım yataktan. (Malum sesten çıkaramıyoruz)
Sen konuşuyorsun, twitter ağlıyor, sen konuşuyorsun twitter gözünden yaş gelesiye gülüyor.  
Direniş, direniş olalı böyle zulüm görmedi. Senin konuşmandan sonra biber gazını alıp kendine sıkan direnişçiler olduğuna dair söylentiler var. Sanmam ki dedikodu olsun. İçki yasağını koydukları iyi olmuş, açık konuşayım, hiç aklımda yokken o saatte İlker’i bakkala gönderip alkol tedarik etme ihtiyacı hissettim, bünye istedi.
Bu ülke seni de dinledi ya, bundan gayrı “ay ben fiziki direnişimi layıkıyla gösteremedim, ay ben gençlerin yanında olamadım” mahcubiyetiyle susup köşeme çekilmem kardeşim.
Sen konuştuysan ben susmam!
Hazır konuşmaya başlamışken sorayım, ben hukuktan anlamam, mahkeme salonu dedin mi benim gözümde jürili filan Amerikan mahkemeleri canlanır, Allah da düşürmesin. Neyse soracağım şu, ne zamandan beri “bir canı korusak mı öldürsek mi” diye referanduma gidilir oldu? Yarın bir gün “kadınları dövmek serbest olsun mu” diye soralım derler de, “evet” hatta “yetmez ama evet” çıkarsa sandıktan o da mı serbest olacak? 

Cevap geldi!!! 


12 yorum:

Banu dedi ki...

Sevgili günün çorbası,
Birkaç gündür twitter hesabından garip tweetler atıyorsun gibi görünüyor. Bir kere benim de başıma geldi. İstemeden izin verdiğin bir uygulama senin adına tweet atabiliyor. Ayarlardan düzeltebiliyorsun. Kolay gelsin, sevgiler...

yeliz dedi ki...

Ay banu çok teşekkür ederim hemen kontrol edeyim ben hala twitter cahiliyim sevgiler saygılar öperim

Gulcin dedi ki...

safiyane niyetli ve samimi miyim diye dusunuyorum dunden beri yeliz. Safiyane niyetim var ama taksime gitmem de demiyorsam hangi guruba dahil oluyorum bulamadim. dusunmelerim devam edecek :)

Fatma dedi ki...

Konuş Yeliz konuş arkadaşım:)

Gokyuzu99 dedi ki...

ellerin dert görmesin... ne güzel yazmışsın...

çölyak dedi ki...

http://www.samanyoluhaber.com/web-tv/necati-sasmazin-dublajli-konusmasi-2303-video-haberi/

Samanyolu Haberin olayı nedir hiç anlayamadım.Bence çabuk çabuk ama acele etmeden yayından kaldırılması lazım. :)))

lale dedi ki...

Konuş Yeliz,konuş. Adam konuştukça darlandı...Hadi o kadar dinledik bi de bişi söyleseydi içim yanmazdı.

Adsız dedi ki...

Ellerin dert görmesin. Vallahi midem bulanıyor bu geri zekalılardan. Akıl fikir tamtakır olması bir yana, Türkçe'yi de katlediyor. Neyse ki bu sayede nasıl bir aptal olduğunu millet gördü, tek tesellim odur. Küçük bir teselli bu tabi. Bilge

Unknown dedi ki...

Yeliz bende sadece bir kere gidebildim, geçen gün hocamla konuşurken bundan dem vuruyordum, gidemiyorum Ada'yı bırakamıyorum diye ve bana şunu söyledi. "Biz çocuklarımız, çocuklarınız için meydanlardayız, senin çıkmaman gerek zaten çocuğunun senin sağlıklı olmana ihtiyacı var, sağlıkla onun yanına dönmene.. Herkesin bir görevi var, sen de görevlerini oraya gitmesen de yapıyorsun.." Benim içimi biraz da olsa rahatlattı, ağlamaktan şişmiştim çünkü, seninle de paylaşayım dedim..

Unknown dedi ki...

bilgilendirme için teşekkürler

Adsız dedi ki...

yeliz özledik seni artık yaz.. mercan

Adsız dedi ki...

Ben yıllarca Beyoğlu'nda çalışıp, işime çok yakın mesafede oturdum.. Üniversite yıllarımdan beri Taksim benim için çok özeldir...Hep yakınındaydım onun.. Bebeğimiz olunca site olsun vb diye birkaç ay önce taşındık..Ben malesef kalbimin attığı yerden çok uzakta kaldım...Ben de bizim Ada Kızımı bırakıp, iki defa gidebildim..Ama gece sabaha kadar uykusuz kaldım.. İçim şişti.. Ağladım.. Ama hep okudum.. Okudukça yalnız olmadığımı gördüm... Umutlandım...