3 Mayıs 2012 Perşembe

NEDEN! NEDEN! NEDEN!

 Kitap okumak artık bir işkence. Epeydir uyku öncesi okunacak kitap adedini ikiye düşürmüştüm. Son zamanlarda baktım hiç kitap seçiminde rol oynamıyor, kitap sayısı konusunda dakikalar süren pazarlıklara girmiyor. Ben ne seçersem tamam diyor. Bu işte bir pislik olduğunu anlamalıydım, neyse ki anlamam uzun sürmedi.

Yıllardır hiç soru sormadan dinlediği kitaplar bir anda sihirli “neden” sorusuyla yepyeni bir eğlence kaynağına dönüşmüştü. Zira ne seçersem seçeyim, sonuç hep aynıydı, hemen her cümle “neden?” sorusu ile bölünüyordu.

Kitap okuma süresi yine aynı niye adedi arttırsın ki?

Altta kalmamalıyım, yeni bir kanun hükmünde kararname ile uyku öncesi kitap sayısını teke düşürmeliyim, en azından “neden?”ler tükeninceye kadar.

Halbuki ben artık “neden”lere hazırlıklıydım. Donanımlıydım.
Zira misal...
Newton’un hikayesine benzer bir hadise küvette kaplarıyla oynarken vukuu buldu. Bu diyaloglar sıradanlaştı, hiç koymuyor bana.

Banyodaki kahramanımız Arşimet'ti. Zira plastik kaplarının nasıl olup da yüzdüğünü merak etmişti.

Nasıl olsa ne söylesem “neden” diye soracak, bari işi geyiğe vurayım diyorum, bende çene bol, benimle aşık atacak bir 3 yaş üstü çocuğu daha anasının karnından doğmadı. Pes etmem ettiririm şerefisizm!

“Arşimet diye bir amca varmış, bir gün hamamda yıkanırken…”

“Neden hamamda yıkanıyormuş?”

“eskiden evlerde banyo yokmuş hamama gidilirmiş yıkanmaya”

“hmmm”

“…eureka eureka diye bağırmış.”

“Neden eureka eureka diye bağırmış?”

“yeni bir şey keşfettiği için sevinmiş, buldum buldum demiş.”

“ne bulmuş?”

“suyun kaldırma kuvvetini, su cisimleri kaldırır, cisimler de öylece yüzer”

“neden?”

“eh hamam tasının özgül ağırlığı suyun özgül ağırlığından daha düşük olduğu için su onu kaldırabilmiş.”

“doink!”

İşte adamı böyle ters köşe yaparım! Nihahhaah (kötü adam kahkahası)

Böyle çalıştığım yerden sorsun canımı yesin.

Ama herif gidiyor müzik dinlerken şarkının en can alıcı nakaratında yapıştırıveriyor “neden”i!

Yonca Lodi “Saklanmaaaa…” diye çığırıyor, o güzel sese veriyorsun kendini, bam seninki başlıyor: “Neden saklanıyormuş annem?”

Bir başkası “ağlıyorum” diyor, İlker eşlik ediyor şarkıya “ağlıyorum” diye. Arca gerçek sanıyor, “Neden ağlıyorsun babam?”

Gel de anlat şimdi. Ne diyeyim? Bir gün Serdar Ortaç diye bir amca varmış, şarkı sözü yazmaya karar vermiş… Neden karar vermiş annem? … Biz de yıllardır bu soruyu soruyoruz ama cevap alamıyoruz evladım…

Not: Fotoğraflar bence bu dünyanın en yaratıcı "neden" sorularını soran Cansu cücesinin 3 yaş doğum günü partisinden... yani konuyla alakasız:)

6 yorum:

ruhdagı dedi ki...

Olayı bağladığın nokta süper :)

Valla Ege artık konuşsun da milyon tane neden sorusu sorsun :( Konuşmuyor çocuğum.

ruhdagı dedi ki...

Dünkü doğum gününü kutlar bir gün sonra kutlanmasının da çok güzel bir şey olduğunu belirtirim :P
Unutmadım asla! sadece ertesi günde kutlanmasının nasıl olduğunu yaşa istedim :)

Fatma dedi ki...

Cansu'nun doğum günü kutlu olsun fotoğraflar çok güzel sen mi çektin?:)
Neden sorularına "nasıl" eklenince daha bir eğlenceli olur kanımca biz de şimdilik nedenlerle boğuşuyoruz hiç bitmiyor, Arca kuzusuna verdiğin cevaplara bayıldım.

Seyhan Günay Kaya dedi ki...

Sabah sabah pek iyi geldi, ikiniz de çok orjinalsiniz Allah da sizi güldürsün e mi... eline sağlık :)

Adsız dedi ki...

cansunun tarzına bayıldım western filmleri gibi, kabarık etek ve balıksırtı örgü saç maşallah.. mercan

kuzunun annesi dedi ki...

hahahha