23 Mayıs 2012 Çarşamba

Adamı böyle döt ederler!

Arca bir ara tuvalet eğitimi almakta olan arkadaşlarına özenip ılık ılık salıyordu çişleri. Ulen başa döndük, “tüh Allah kahretsin” derken, şimdi de yeni icatlar çıktı.

Arca’nın sınıfında kendilerinden epey küçük bir arkadaşları var, Yasemin. 18-20 aylık filan. İnanılmaz tatlı bir çocuk. Önce bizim canavarlar zarar veriyor mu acaba dedim, öğretmenleri “çok kolluyorlar, koruyorlar Yasemin’i” dedi. Acayip sevindim. Farklı yaşlardaki çocuklarla bir arada olmaları çok güzel bence. Bir de fark ediyorum ki Yasemin sınıfa katıldığından beri Arca, hemen hemen aynı aylarda olan Poyraz’la oyunlarında daha dikkatli davranır oldu. Şahane, değil mi? Evladım küçükleri koruyor kolluyor, diye sevinirken bu işin yan etkilerini hiç düşünmemiştim.
“Özenmek”! Evet, Arca bebek olmaya özeniyor, “bir tüh Allah kahretsin” de buraya gelsin.

Arca kendisine yepyeni bir dil yarattı. Katiyen anlamıyorsun. Ben zaten bu cüce yeni konuşmaya başladığında da zerre kadar anlamazdım “ha? Ha? Ne dedin?” diye diye, o da garibim “anam beni anlasın bari” diye kasa kasa, İstanbul Türkçesi ile (:P) konuşmaya başladı.

Vallahi bak, ona okuduğum zilyon tane kitaptan beyni mi mıncıklandı nedir, Arca “bu yeni çocuktan hoşlanmıyor olabilirim” tarzında bir yetişkinin bile söylemekte üşeneceği veya doğru söylemekte zorlanacağı tarz cümleler kurar. Daha doğrusu “kurardı”.

Şimdi sadece bebekçe konuşuyor. Katiyen anlamıyorum, o da zaten anlamamamızı istediği için bir güzel bunun üzerine oynuyor. Neler denemedik ki? Duymadık, ilgilenmedik, bakmadık, konuştuk, kızdık, söylendik, “bebek misin sen?” diye payladık. Yok!

En son geçen akşam koltukta otururken bu cüceyi öpüyorum (hani ilgisizlik söz konusu değil). Yine bir şeyler saçmaladı. Anlamadım, tabii. Meğer yeni Arca dilinde “çişim var” diyormuş. Pek tabii koltuğa işeyince anladım. İlk defa kızdım. Ne bu be başlarım özentinden! Düdük!

Bir diğer bebek Deniz’e olan özentisinden dolayı ellerinin sürekli ağzında olması, dişlerini kaşıyormuş taklidi yapması da ayrı bir terane!

Psikolojik olduğuna yüzde yüz eminim zira hafta sonu yaşıtlarıyla birlikteyken elini ağzına sokmadı ve gayet de normal konuştu.

Neyse koltuğa işediği o kırılma noktasının sabahında Arca yanımıza geldi, yatakta keyif yaparken ve pek tabii yine iğrenç Arca diline maruz bırakılırken, İlker artık dayanamadı:

“Eğer bebek gibi sesler çıkarmaya ve davranmaya devam edersen, biz de sana bebekmişsin gibi davranacağız. Yani bebekken yapmaya iznin olmayan şeyleri yapamayacaksın. Mesela makarna yemek yok, çikolata yok. Bebekler makarna ve çikolata yiyemezler. Sen şimdi bugün bunu düşün, akşama tekrar konuşalım. Karar verdiğinde bize haber ver” dedi.

Allah biliyor ya bu etkili olduğunu düşündüğüm hamlesinden dolayı İlker’in alnından öpecektim. Vay be kocama bak be! Okuduğum onca kitapla ilgili kafasını mikmem meyvalarını vermiş, kocam süper düper uyguluyor numaraları, EFFERİN:P

Arca sustu. Beş dakika sonra bana döndü yatakta.

“Annem Yasemin’in dişleri yok biliyor musun? Bir de konuşamıyor. Ama makarna yiyebiliyor, çikolata da yiyebiliyor.”

HASSSS…..

Yok yok kontrolü kaybetmek yok…

Tam da bugünler için hazırladığım “anne olunca anlarsın”ın başka bir versiyonunu söyleme fırsatı çıktı, bırakır mıyım!

“Yavrucum ben Yasemin’in annesi değilim, Arca’nın annesiyim, ben sen bebekken makarna ve çikolata yemene izin vermiyordum, yine bebek olacaksan, yine izin vermeyeceğim!”

Adamı öyle döt etmezler böyle döt ederler!

Pek tabii bu veciz anne sözü cuk oturdu, bir defa daha her yaş grubu için ne kadar etkili olduğu ispat edilmiş oldu, zira Arca akşama kadar düşünmek üzere izin istedi.



7 yorum:

Fikriye Filtresiz dedi ki...

Hadi biz neyse de bizim çocuklar da benziyor ha, aynı dönemde aynı psikolojik süreçlerden geçiyorlar. hayır yaşları farklı ama Ada'da da başladı bu eğilim,gerçi bizim durum daha fena, o küçük rakibe bizim evde yşıyor!
"ada baban nerde?"
"ditttiii"
"kızım doğru düzgün konuşsana" "ama ben bebekmişim"
"hayır sen bebek değilsin"
"ama şakacıktan"
"tamam o zaman sen bizimle makarna yemeyeceksin, arının mama sandalyesinde çorba yiyeceksin" "tamam ya tamam bebek değilim"

Ertesi gün sil baştan. Daraldım! Böyle sevgilisiyle kocasıyla bebek dilinde konuşan kadınlar vardır yaü, Allahım sen kızımın aklını koru Yarabbim!

ayak izleri-sevgi dedi ki...

ay önce çok güldüm, sonra eşinin aklına hayran kaldım, sonra da o arcayı parça pinçik edesim geldi...:))

gulden dedi ki...

Ayni sorun bizde de var.rahat ol.bizimkinin de okulunda Aylasu sayesinde bebekce konusma soz konusu.ben boyle konustugunda seni anlamiyorum deyip yuruyup gidiyorum.neyse ki cok azaldi.sanirim gecici bir sey

minikkus dedi ki...

offf ne zor bişeydir o, dövsen dövülmez, atsan atılmaz, o öyle konuştukça delirtir çileden çıkartır adamı, kıyamazsın da:) ne güzel de gedigine oturta oturta konuşmuşsunuz ve beyfendinin minik aklını başına getirtmişsiniz:) senin bu arcanın maceraları sayesinde cok şey ögreniyorum cocuklara ve onların anlamsız(hatta cogunu cocukken bizim de yaptıgımız) tepkilerine dair :)
ama çok yakışıklı bişey olcak bu, onu da bil yani anası :)

elvan dedi ki...

Yerim ben onun iznini :) öptüm yanaklarından Arcanin

Bizden dedi ki...

süpermiş...Arca da çok şeker Allah bağışlasın..

annelikokulum dedi ki...

Sizin evde ki durum bizde de yaşandı. Ben de kızım ben seni anlamıyorum anlamamı istiyorsan konuşmalısın dedim.Her bebekçe konuştugunda efendimmmmm seni anlamıyorum dedim...Bir süre sonra geçiyor merak etmeyin.çok da uyarıp pekiştirme yapmamalıyız. Şu anda bebekçe konuşmaktan vazgeçti.