21 Şubat 2012 Salı

Uykusuzluk, paçozluk, hastalık, video, vesaire..

Allahtan ofisin ücra bir odasında bir başıma çalışıyorum. Zira insan içine çıkacak halde değilim. Bir satış ofisinin giriş katına katiyen yakışmayan bir kombinim var bugün.
Bayi toplantısında giydiğim, yürüdüğüm ve hatta dans ettiğim ayakkabılarım (ki bunlar sadece sabit durmak için imal edilmiştir) fena halde ayaklarımı parçaladığından spor ayakkabı ile işe geliyorum iki gündür. Haliyle bunun üzerine ancak kadife pantolon uyuyor. Üzerimdeki kazağın omzunun sökük olduğunu Arca bu sabah kucağımdayken fark etmişti ama delikleri yırtık sandı demiş, sallamamıştım. Saçlarımın yeni modelinde en hoşlaşmadığım şey, toplayamamam! Pisken toplayıveriyordum çakılmıyordu. Şimdi şekilsizlikten isyan bayrağını açmış durumda. Üzerimdeki rengi kaçmış pofuduk mont, bu yıl gardırobumdaki dokuzuncu yılını kutluyor, neredeyse evliliğimle yaşıt! Sıfır makyajdan bahsetmeme bilmem gerek var mı?

Aşağıya utancımdan inemiyorum, müşteri varsa, çıktılarımı almayı erteliyorum. Bir ara ar damarımı çatlatıp indiğimde açıkça itiraf ettim: “kardeşim ben gecede beş defa emzirmeye kalktığımda bu kadar paçoz değildim! Bu çocuk büyüdükçe ben insana benzemeyecek miydim? Bu işte bir gariplik var!”

Aslında gariplik yok, hastalık var.

Arca, portföyüne yeni bir hastalık ekledi : orta kulak iltihabı vatana millete hayırlı olsun.

Geçen haftaki sinsi ateş, hani nerede olduğunu bilmediğimiz o kandaki minik enfeksiyon… Evet onunla müşerref olduk, orta kulakmış. Pazar gecesi uyutmayan öksürüğün üzerine dün gece ateş ve "kulağım ağrıyor" naralarının başka bir sebebi olamazdı zaten.

Doktorda iken İlker’le göstermelik “ay biz bu çocuğa bakamıyoruz, hasta ediyoruz doktor bey!” cümleleri kurduk ama vicdanımız rahat!

Daha ne yapacağım ulan çocuğa!

Gak diyor doktor, guk diyor doktor!

Daha antibiyotiğinin üzerinden bir hafta geçmedi. Rekora koşuyor. Antibiyotiklerden bir koleksiyonumuz var.

Geçen hafta pekmez, Umca gibi bağışıklık arttırıcı önlemlerimize, arı sütü ve poleni de ekledik. Seçkin bir bağışıklık arttırıcı önlem paketimiz mevcut. (Burada bir arkadaş tavsiye etmişti, Alsancak’taki o balcıdan aldık)

Okula yürüyerek gidip geliyor, hani sürekli bir kapalı alan bebesi olmasın derdindeyiz.

Oda sürekli nemlendiriliyor, burun aktığı anda hüpletiliyor.

Azıcık ateş çıksın hemen evde dinlendiriliyor.

Eee sonra?

Sonra ... orta kulak iltihabı hoş geldin.

Diyorum ya artık “biz bir şeyleri yanlış yapıyoruz ama ne?” aşamasını geçtik. Vicdan muhasebesinin taaaa….

Muayene sonrası, “biz de çocuk olduk böyle hasta olmadık” giriş cümleli sohbetimiz doktorun “eskisinden daha sağlıklıyız. Eskiden bilmiyorduk, mutlu fakat sağlıksızdık. Şimdi her türlü bilgiye sahibiz, mutsuzuz ama sağlıklıyız” ana fikirli tezinin uzun tartışması devam etti ve Arca’nın “yeter ulan kulağım ağrıyor, medikal istişarelerinizi başka zaman yapın!!” mealindeki sızlanmaları ile son buldu.

Arca eskiden şişkonun önde gideniydi, “bunun dışı tombik görünüyor, içi kof” diyordum, şimdi suratı kaşık kadar kaldı diyecek halt bulamıyorum!

Ay ben bile bık bıkımdan sıkıldım, en iyisi ben susayım Arca konuşsun…

Bebemi iki gün görmemişliğin verdiği özlemle ve pek tabii ki son zamanlarda ardı arkası kesilmeyen hadiselere duyduğum kızgınlık sebebi ile İlk dinlediğimde gözlerim doldu.

Sonra öğretmeninden öğrendim ki, ANDIMIZ’ın her bir mısrasını bir çocuğa ezberletmişler, hepsi tek tek söyleyecekmiş. Ama Arca tamamını ezberlemiş. (benim bebem muhteşem:P)

Korkarım bir başka balık burcu RTE Amcası gibi Arca da iyi bir hatip olacak amma velakin bizimkinin siyasi görüşleri biraz farklı, onun kadar sevileceğini (?) sanmıyorum.



Next video : Arca’dan “Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi” deeerrrmişim: ))))

8 yorum:

a_y_s_e dedi ki...

varligim turk varligina armagan olsun'u cikartmislar mi? biz onu da soylerdik "ne mutlu Turkum diyene"den sonra....

gülcan dedi ki...

arca helal olsun sana senin gibi çocuklar yetiştiği müddetçe sırtımız yere gelmez öpüyorum seni ve aileni

ışıl dedi ki...

merhaba, umca hakkında bir bilgiyi paylaşmak istiyorum.UMCA laboratuvar ortamında enfeksiyonla çoğalan hücreleri çoğaltıyor.Bu ilacı çocuk onkologları kullanmaktan çok korkuyor bu etkisinden dolayı.Çocuk doktorları da sadece çocuk enfeksiyon ile hastaneye yatacak kadar hasta olduğunda belki kullanılabilir diyorlar.ben de doktorum ve bu ilacı sizin blogunuzda duymuştum kendi doktorumla paylaştım ve araştırdım ve sizinle paylaşmak istedim.ışıl

Pratik Anne dedi ki...

Ulen, yenmez mi bu be? Bir lokmada yutulur hem de. helal olsun Arca'ya. Buyuksun Arcaaaa.

Adsız dedi ki...

bence en önemli soru daha ne yapayım değil bence bu kadar çok şey yapmalı mısın? yani sakınan göze çöp batıyor.. evrene enerjini aman çocuk hasta olmasın şunu da yesin bunu da yapsın diyemi veriyorsun? seni takip etmeye başlayalı nerdeyse 1 yıl olcak ve diyebilirim ki daha ne yapacaksın hem bedenen hem zihnen çocuğun gelişmesi için yırtınıyorsun. ama işte doktorun dediği gibi fazla bilinç fazla farkındalık yaratıyor bu da mutsuz edebiliyor.. her çocuk kulak iltihabı olur daha dur bunun su çiçeği, kaba kulağı var. paçozluk konusunda benim daha bir çocuğum bile yok 3 gündür paçozluğun dibindeyim ve saol artık eminim çocuk bana göre değil bu halin daha altına inmem mümkün değil çünkü:) hem umca falan denir ya sana yakışıyor mu? teknik bir gözle söyleyebilirim ki çocuğa adaçayı, kekik, karabiber tanesi kaynat içir enfeksiyona daha iyi gelecektir.. öff ne doluymuşum bende mercan. bu arada geçen püri pak kadın yorumu bana aitti düşüncelerimiz aynıymış..

Esra dedi ki...

Ben de katılıyorum Adsız'a sakınan göze çöp batar hususunda lakin bizim durum da hiç farklı değil aslında, o kadar paralıyorum ki kendimi şaşıp kalıyorum başarısız olduğumda. Misal o kadar özenli beslenmeye karşı sahiden kaşık kadar benim oğlanın suratı da, evet tombiklik sağlık göstergesi değil ama istiyorum yine de azıcık gelsin eti butu ele avuca.

Çok geçmiş olsun, video harika, kendine göre uyarladığı yerler yok değil ama harika olmuş onun yorumuyla :)

Bu arada ben de yemeğe dahi çıkamam işe paçozluğun dibinde geldiğim zamanlarda ama saçlarımı çoook uzun senelerdir toplanamayacak kadar kısa kestirmiyorum asla, mümkün değil yaşayamam çünkü toplayamasam acil durumlarda :)

Fikriye Filtresiz dedi ki...

Mümkünse önümüzdeki 5 sene içerisinde "hasta", "hastalık", "öksürük", "burun akıntısı" geçen diyaloglara girmek istemiyorum. Regl döngüsü temposunda hasta oluyor benim çocuklar. 7 gün kuluçka 21 gün hasta. Ayy içim şişti.

Adsız dedi ki...

ve Arca’nın “yeter ulan kulağım ağrıyor, medikal istişarelerinizi başka zaman yapın!!” mealindeki sızlanmaları ile son buldu.

bu sahneyi tahayyül edince bile gülmekten öldüm wallahi, hayal gücün ve kurgun süper :)

zeynep b.