16 Ocak 2012 Pazartesi

Urla

Cumartesi günü kaçırdığımıza pek üzüldük. Yağmurlu ama ılık bir gündü. Bu aralar böyle ılık bir gün bulmak zor.

Arca'yı günlerdir dışarı çıkarmıyoruz, malum ateş perşembe günü bile vardı. Halbuki nasıl istiyorum oksijene kavuşsun ciğerler... Olmadı.


İlker pazar mutlaka çıkalım dedi. Yılın en soğuk günlerinden biri olduğu bilmiyorduk tabii.

Sabahın köründe kalkan bir ailenin pazar gezmesi illa ki sabah olur. Kimseler olmaz sokakta, caddeler senin benim... Gün katiyen tükenmez. Bir gazla Urla'ya uzandık. İskele bizi bekliyormuş meğerse, tek konukları bizdik. Epey ayaz vardı. Arca üç kat giyinmiş halde pek hissetmedi ama bizim totomuz dondu. İskeleyi boylu boyunca yürüdük. Uzaktan pazarın şemsiyelerini görünce dünyalar benim oldu. Nefis bir pazar... Haftalık alışveriş de tamamlandı.

Arca dünden kalan yağmur birinkintilerinde neşesini buldu, kedilerin peşinden koştu. Islanan miniş ayaklar, dönüş yolunda ısındı.

Arca bugün hayatının ikinci kararını verdi. Kaptan olacakmış büyüyünce... Çok değil birkaç ay önce Bilent amcası gibi terlik giyebilmek için doktor olmak istiyordu.

Çetele tutmaya başladık bakalım daha kaç farklı fikir değiştirecek?

Yoldaki uyku evde de devam etti, sahi yaklaşık üç saat uyudu, temiz hava ciğerlere iyi geldi kanımca.

Biz öğlen saatlerinde eve dönerken İzmir'in geri kalanı yeni uyanmış ayılmış pazar gezmelerine yeni yeni akıyordu. Bizimse üzerimizde tatlı bir yorgunluk, aklımızda bir gün Urla'da yaşayabilme, hayali önümüzde uzun bir gün vardı.

Günün geri kalanı... Yok bunu başka bir postta anlatmam lazım. Bizim velet yeminlen eşşek herifin önde gideni. Yok yok dur ben başka posta geçeyim, çünkü az önce İlker'le yarıldık, Urla manzarası ile bebemin minik masum ayaklarının tatlı hafta sonu romantizmini Arca cücesinin pis ayak oyunlarına meze etmeyeyim. Bir başka postta buluşmak üzere esenlikler dilerim:)

5 yorum:

laleninbahcesi dedi ki...

Yeliz ne hainsin, ben daha bu postun keyfine doyamadan sen diğerinin kıtırını attın:))
o ayakları yerim ben...Valla bu yaşta karar veriyorlar emin ol. Benim kızlar örtmen olcaz örtmen olcaz dediler oldular.

Öptüm çok

zero dedi ki...

Yeliiiiizzzzz ama olmadı bak, birazdan evden çıkıyorum ve akşamın köründe dönücem, yazık değil mi bana şimdi bu tontik ayaklı cücenin marifetlerini tüm gün merak edicem:( :)

Crocus dedi ki...

Urla'nın iskele pazarını ben de seviyorum.kimi yerlerinde manav mantığı olsa da.
Bana göre en güzel pazar sabahı sakin yaşanandır :)

Adsız dedi ki...

hemen hemen her yaz tatil için gittiğimiz, çocukluğumun en tatlı anıları saklayan urla.. eşimle tanıştığım yer, iskele karantina adası..8 yıl sonra tanıştığımız yerde balayı:) ve birgün ılıcaya yakın bir yerde tek katlı bahçesinde semizotu yetiştireceğim hayal evim.. ne çok kişi emekliliğini urlada geçirmek istiyor ya! bana yer kalmayacak bu gidişle:(( yer kalmazsa bari size konuk olalım yeliz? mercan

yeliz dedi ki...

yazdım yazdım lale ablacım çok bekletmedim:)

crocus, kesin Urla sosyete oldu diye öyle pahalıydı. sebzeler de ucuz değildi, gözünü sevdiğim üçkuyular pazarı:)

Mercan başımın üzerinde yerin var. her zaman beklerim ama umarım Urlada komşu oluruz:)