25 Ocak 2012 Çarşamba

Bebelere faydalı bilgiler kılavuzu Vol.2

Bu bir "Arca diyor ki..." postudur.
 
Dün,
  • Yemeğin – içeceğin içinde ilaç olduğunu nasıl anlarsınız?  
  • Şuruptan yırtamıyor musunuz? Süreci zehir ederek kaçınılmaz sonu eğlenceye dönüştürün!

 konularını masaya yatırmıştık.
Bugün yepisyeni taktiklerle karşınızdayım!
  • Anne babanızın üzerinizde uyguladığı yöntemleri gerisin geri iade teknikleri.  
  • Annenin kararlı olduğunu anlamanın yolları  
  • Yemekte pazarlık sanatı

 

 
 
 
Anne babanızın üzerinizde uyguladığı yöntemleri gerisin geri iade teknikleri.


Bak işte bunun için ciddi bir çalışma gerekir. Önce yöntemi tespit edeceksin. Annemin en sevdiği yöntem “önce… sonra…” Bunun tehdit olmadığını iddia ediyor. Evet biraz yumuşatılmış denebilir. Mesela, “önce yemeğini bitir, sonra kurabiye yiyebilirsin.” Ya da “önce bu oyuncakları toplayalım, sonra kitap okuyalım” gibi… Pek masum ve sevimli görünüyor, değil mi? Hehe ama ben onlara uygulayınca kıl oluyorlar. Her seferinde şansımı deniyorum, “önce film izleyelim sonra uyuyum”, “önce roman tadında Findus’u okuyalım sonra kısa metinli Ay’a yolculuğu okuyalım”. Suratlarındaki ifadeyi görmen lazım. Karşı da çıkamıyorlar, ee ben de sonra karşı çıkarsam? Var ya çok eğleniyorum çok!!


Bir de şu alarm meselesi. Uykudan önce oyunumu bitirmeme izin var ama saat çalasıya kadar… Sonra giyinmek için saat kuruluyor, saat çaldı giyinmedin mi, hop çıplak dışarıdasın. Geçen ben elime geçirdim alarmı bir kurdum, bunlar dumur!


Annenin kararlı olduğunu anlamanın yolları


Bizde bunun için sihirli bir cümle var. “Yaparım bilirsin!”. Bir de bunu gözünü gözüme dikip kısarak söyledi mi, yiyorsa yapma. Biraz esnetmeye çalışabilirsin, hani yoklamaca. Ama bir de baban devreye girip annenin kararlı olduğu konusunda seni temin ederse, kaçacak delik ara, derim.


Yemekte pazarlık sanatı


Ben akşamları eve dönerken ön görüşmeyi babamla yapıyorum. Mutlaka yemekte ne var diye soruyorum. Bilmiyorsa, eve geldiğimizde ocağın üzerindeki tencere kapaklarını birlikte açıyoruz. Baktım ıspanak filan var, başlıyorum pazarlığa…
“yanında ne var ıspanağın?”
“yoğurt var”
“makarna yapalım yanına”
“olmaz sadece ıspanak var babacım başka yemek yok”.

Baktım menüde çeşitliliği arttıramıyorum, son çare yemek sonrasını kurtarmak. “çikolata yiycem” ama makul olmakta fayda var. Gün içinde yediysen çikolatayı aç kalacağını bilseler izin vermezler. Bunun diğer versiyonları, kurabiye, bebe bisküvisi olabilir. Tavsiyem güzel kardeşim, pazarlıktan koparabildiğinle yetin, aksi halde o güzünü gözüne diken kadın var ya, “ya tabağını bitirirsin, ya da sonraki öğünde de yersin, arada süt bile yok” diye ültimatomu çeker, sütten de olursun, ben uyarayım. Ayrıca o yemekler de fena değil, hani yememek için direnmenin pek manası yok, ye gitsin!

Hadi kaçtım ben! 

 

3 yorum:

Cebimdeki renkler dedi ki...

Süper faydalı bilgiler. Arca işi çözmüş tastamam...

selen dedi ki...

Arca oğlum, blogu son ele geçirdiğinde daha cesur görmüştüm seni. Annenin sindirme politikası çok başarılı anladığım kadarıyla. Yoksa büyüdükçe mi böyle oluyor insan dediğin? Ne olursa olsun, annemin annenden taktik kapmasına izin vermemem lazım. Anladığım kadarıyla gün geçtikçe onlar da senin bu annen gibi kadınların yazdıklarıyla tecrübe diye bir şey kazanıp üzerimde daha etkili oluyorlar.
İmza: Blogu kaçak okuyan Duru.

ayak izleri-sevgi dedi ki...

süpeeerrrrr :))