13 Ekim 2011 Perşembe

Sabah sabah

İki tane sinek girmiş içeri. Tanıyorum onları. Dün akşam da buradaydılar, gece ölürler demiş, kovalamamıştım. Demek ki benim çöp kutusundaki boş danette’mle beslenmişler semirmişler. Pencereyi açıyorum hop biri çıkıyor biri giriyor. Tam kapattım, baktım kapıdan girmişler. Kapıdan kovalasam bacadan girecekler. En son jalûzinin tüm şeritlerini hırpaladım, pat diye kapatıp rahatladım. Eminim çıktılar. Tam oturdum yerime, baktım üç tane birden kapıda. Geç oldu, çaktım meseleyi havalansın diye koridordaki camları açmışlar, “Arca oğlum bumeselenin seninle alakası yok ama senin annen bir salaktı!” diyesim geldi.


Muhterem kocam dün Tchibo’dan bildirdi. Hem de Agora’dakinden yani kadınların Forum’dakine göre daha fazla hücum ettiği dükkan. Açılışına gitmeme gerek var mı demişti, deli misin, dükkanın kepengini sen kaldıracaksın dedim, ben biliyorum o kadınları. Nitekim verdiği haberlere göre kadınlar onar kişilik gruplar halinde akın etmişler. Hatta birbirleriyle karşılaşanlar “seni burada bulacağımı biliyordum” diyerek şen kahkahalar atmışlar ve hatta hemen kahve içmeye oturmuşlar. Bildiğin gün yapmışlar oracıkta. İlker’in alacağı tek parça belli, sırada beklerken kafa saymış, o döt kadar dükkanda sayı elliyi bulunca durmuş. Tüketiyoruz! İşte biz buyuz maalesef ve ne zaman doyacağız bilmiyorum.

Bugün radyoda acayip komik bir tabir vardı. “Öpülen Türk Vatandaşı” = ÖTV : ))

Bu vergi, özel tüketim vergisi yani acayip oranlarda arttırılmış. Üstelik ışık hızı ile kanunlaşıvermiş. Rakamlar dudak uçuklatıyor.

Birileri bizi bir güzel öpüyor.

Tepki veren yerlerimize ne oldu?

Ben biliyorum, Tchibo’nun sonbahar temasına sımsıcak sarıldı yumuşacık oldu, tepki yok!

Hiç yorum yok: