23 Ekim 2011 Pazar

Buzdolabımızın yeni halini seviyorum.

“Eskisi nasıldı ki?” diye soracak olanlara şöyle tasvir edeyim.

Buzluk et doluydu, umumiyetle kuzu eti. Beytiden pirzolaya kadar her biçimde. İlker, kasap Aydın abiyle kanka, sırf onun etleri nasıl doğradığını görmek için bile dükkana gider. İlker bir kasap kedisiydi vaktiyle. Birkaç parça tavuk ile birkaç torba barbunya, unutmadan tabii ki çikolatalı dondurma!

Buzdolabının üst rafı bilumum kaşar çeşitleri, şarküteriydi bir vakitler. Kahvaltıya jambon konurdu, olmadı salam.

Alt raflarda sınırlı sayıda sebze, çoğunluk Arca için, pek az salata malzemesi, üşengeçlikten. Bol bol coca cola zero. Kutu, litrelik, hemen her ambalajda. Limonata, tatlı tatlı. Yoğurt desen bozulmaya yüz tutmuş.

Dünden kalan yemekler… pilav, makarna, et parçaları. Dışarıdan söylenmiş pizza, pide kalanları…

Ketçap, mayonez, hardal… Hatta burger king’ten araklanmış küçük paketlerde acı soslar, sarımsaklı mayonezler.

Ayrıca mutlaka kavanoz kavanoz nutella olurdu buzdolabının yanındaki dolapta.

Şimdi?

Buzluk rafları silme bamya, barbunya, bezelye, dondurulmuş. Tavuk etinin her türlüsü, göğüs, but, kuşbaşı … Az kıyma ve kuzu eti sadece Arca için ve tabii ki öğünlere ayrılmış balık.

Buzdolabının üst rafında eski günlerden kalma bir eski kaşar var ama dostlarla geçirilecek bir şarap akşamına saklanıyor. Pınar beyaz peynir, light…

Pazardan gelir gelmez, ayıklanmış, yıkanmış, kurutulmuş ve salata yapmaya hazır bir şekilde kaplara konmuş maruldan, rokaya, semiz otuna… envai çeşit yeşillik. Turp otu, cibes... buharda pişirilmiş, sarımsaklanmaya, limon, zeytinyağına hazır.

İlker’in diyetisyenden zorla kopardığı light ice tea var şimdilik.

Sebzeliğin bir çekmecesi salata malzemeleriyle dolu, havuç, kırmızı biber, taze soğan, kırmızı lahana, salatalık… Diğeri pişirilecek sebzeler, kabak, ıspanak, taze fasulye…

Yoğurdumuz hep günlük, taze. Çavdarlı ekmek, beyaz tost ekmeğinin yerini almış, taze taze tüketiliyor. Önceki günden kalan yemekler genelde İlker’in öğle yemeği olmak üzere kaplara aktarılmış. Kilo kilo domates, buzdolabının değişmezi.

Meyveler koca kaselerin içinde mutfağa mis kokular yayıyor, o nutellaların zulalandığı dolapta şimdi kışlık şişe domateslerimiz var.

Ve ben buzdolabının bu yeni halini gerçekten seviyorum. Her hafta pazara gitmek koymuyor. Bugün pazar arabası satın aldım, doldur doldur getir eve. Sabah Emre'yi gördüm sokakta, pazara gidiyorum deyince, "kaynanana benzemeye başladın" dedi, güldük. Sahi İlkerin annesi sabahın köründe çıkar pazar yollarında. Gelin kaynana toprağından derler ya, benim pazar deliliğim genlerimden geliyor, annem sağ olsun, küçükkenden yetiştirdi bizi.

Ne diyordum? Sebze tavuk .... her gün yemek koymuyor. Özlemişim. İlker’in mecburi diyeti bize sağlıklı beslenme olarak geri döndü. O nefret ediyor, gözünün önünden kıymalı makarnalar, pizzalar, parmak kalınlığında bonfilelerin yanına tereyağlı pilavlar geçiyor biliyorum. Salatasını bile yağsız yiyor, ötesi var mı!

Bense bu yemek düzenine ofiste öğlen “tek tabak” formülü ile destek veriyorum. Sık ve az yemek ve tabii ki düzenli yemek yeme düsturunu uygulayabilmek beni inanılmaz rahatlattı. Ne zamandır özlemini çektiğim bir şeye kavuştum, 2 kilo kaybına! Pantolonlarım bol geliyor, etekler tadilat istiyor. Umrumda değil! Ne zamandır belden gerdiriyorlardı.

İlker sağlığına ben eski bedenime, İlker eski formuna kavuşurken Arca bu durumdan son derece şikayetçi. Hemen her akşam pişen makarna pilav yok artık : (

Benimse tek şikayetim çikolatasızlık. Yolum düştükçe kaşıkladığım nutella hayatımızdan çıktı beridir, Arca’ya aldığımız kinderlerden tırtıklıyorum. Evet oğlumuza çikolata alıyoruz artık, “günün çorbası” ailesi tabuları yıkıyor!

10 yorum:

İpek dedi ki...

Çok üzgünüm ama fazla sürmüyor o heves, sonra gelsin kebaplar gitsin Nutellalar! O yüzden ben iki gruptan da bulunduruyorum evde, Nutellalı gruptan daha az tüketmeye gayret ediyorum, baska türlü yasanmıyor.

Işın dedi ki...

Pazara, sebzeye, yeşilliğe bayılırım. Alışırsan bir kere bu düzene, ben daha önce bu pis yiyecekleri nasıl yiyormuşum, kendime nasıl zarar veriyormuşum dersin. İyi beslenince kendini çok daha iyi hissediyor insan, yorgunluk falan kalmıyor. Nutella diye bir şeyin varlığını bile hatırlamam ben, her şey kafada bitiyor :)

nil dedi ki...

Bu postu kalbimin en derinliklerinde saklayacağım,Arca'm oğlum,canım sonunda teyzem,sonunda,alıyorlar çikolata oh be.

Adsız dedi ki...

az önce bu konuya yorum yazmıştım ama ulaşmamış. şimdi birşey sormak istiyorum 1 yaşına basan arkadaşımın kızına çocuk kitabı almak istiyorum ne önerirsiniz? mercan

yeliz dedi ki...

Önce Mercan'a cevap:
1 yaş civarında Arca'nın en sevdikleri:
öncelikle o yaşta gerçek fotoğraflı olan sözcük kitapları çok uygun olur. Net kitap'ın var böyle bir kitabı. Biz arkadaşımızın çocuğu için aldık, bayılıyor.
Sonra öykü kitabı düşünüyorsanız, 1 yaş için; Pisi Kedi serisi , Pocoyo serisini çok severek okuduk. Bebek Koala da 1 yaştan itibaren diyor.
İş bankasının hareketli kitaplar serisi de çok seviliyormuş, bizde yoktu.
İyi okumalar :)

yeliz dedi ki...

Önce Mercan'a cevap:
1 yaş civarında Arca'nın en sevdikleri:
öncelikle o yaşta gerçek fotoğraflı olan sözcük kitapları çok uygun olur. Net kitap'ın var böyle bir kitabı. Biz arkadaşımızın çocuğu için aldık, bayılıyor.
Sonra öykü kitabı düşünüyorsanız, 1 yaş için; Pisi Kedi serisi , Pocoyo serisini çok severek okuduk. Bebek Koala da 1 yaştan itibaren diyor.
İş bankasının hareketli kitaplar serisi de çok seviliyormuş, bizde yoktu.
İyi okumalar :)

yeliz dedi ki...

yapma be İpek, çok umutluyum halbuki:)

Işın, evlenmeden önce böyle bir hayatım vardı, İlkerin etoburluğu yüzünden epey hımbıllaştık umarım yine o yeşillikli günlere kesin dönüş yapabiliriz:)

Nil evet alıyoruz ama ben yiyorum:)))

Adsız dedi ki...

cevabınız için teşekkür ederim yeliz. sizden sonra biraz nette sörf yapınca, net yayının ilk sözcük kitabı, pisi kedi atıştırıyor ve doğan egmen yayının bazı kitaplarının uygun olabileceğini belirledim. doğum günü hediyesi olacak bu nedenle çocuksuz biri olarak kararsız kaldım. herkes giysi alır diye düşündüm ve giysi ya da pabuç çok sıradan geldi. ama bir anne olarak size sorayım (yorumu okuyan ve cevap vermek isteyenlerde olursa sevinirim) 1 yaşına basan çocuğunuza ne hediye edilse hoşunuza gider? mevsimlik pabuç tarzı birşeymi, kitap mı? :) allahım detaycılığın dibine vurdum yine mercan..

yeliz dedi ki...

bir yaş hediyelerinden en çok işe yarayanlar yüzümüzü güldürmüştü.
Mesela oyuncak kategorisinde;
yaramaz toplar
ilk arabam
çok işimize yaradı.
Fisher Price'ın konuşan köpek oyuncağı var mesela. bizde yoktu ama çok populer bir hediyedir, aklınızda olsun:)
Ama bunlar biraz bütçe anlamında herkese uymayabilir.
Kıyafet hediye almayı seviyorum ama uymayabiliyor, değiştirmek külfet geliyor bazen.
Dolayısı ile bir yaş döneminde kitap olarak gelen hediyelere çok sevinmiştik.

alev ertürk dedi ki...

hain ana çikolata alsan ne olur eminim arcadan çok sen yiyosundur:))))))))