29 Nisan 2011 Cuma

Bir kitap arayışının öyküsü (güncelleme)

Neredeyse “Alüü”nün hikayesine dönecekti.

Arca’nın karanlık korkusunu anlatmıştım. Zinhar ışıklar kapanmıyor, ortalık ışıl ışıl!

Nasıl aşarız derken Bir dolap kitabın önerdiği "Uyuyamıyor musun küçük ayı" kitabına rastladım.

Sipariş verdim. Ama stoklarda tükenmiş.



Neyse…

Kitap hiçbir internet satışında yok. Hem de istisnasız hiç birinde! İşten çaldığım bir saatlik zamanda Forum’da kitapçıları gezdim, bilmeyen de sahaflar çarşısı sanacak, hepi topu iki tane var. Neyse güzide iki kitapçının tüm Türkiye genelindeki mağazalarını tarattım, yok. Acayip hırs yaptım. Bizim oğlana o kitap bulunacak, bebem karanlık korkusundan kurtulacak. Geyikler yakamızdan düşecek, ışıklar kapatılacak ve huzurlu uykular uyunacak.

Hatırlayalım; Arca karanlıktan korkuyor, karanlık bir odada geyik gördüğünü söylüyor. Geyiklerin çok iyi hayvanlar olduğunu anlattığımızdan beri geyik var deyip yemek ve su veriyor geyiklere, biraz saçma bir durum ? Neyse artık zinhar gece odası karanlık olmuyor, uykuya dalmadan önce ışıkları kapatmak imkansız.

Kır çiçeği yayınlarına ulaştım. Önce mail attım, yok uzun sürer, direkt aradım. Basılacak ama yurtdışı ile birlikte basılıyor, adedin artması bekleniyor, tahmini Haziran dedi! Neay!! Benim bebem o zamana kadar karanlıktan korkacak mı!!

Düşün düşün! Kıyıda köşede kalmış kitapçıları tarıyorum zihnimde. Yok bir Alsancak yapmalıyım, oradaki eski kitapçılarda vardır diyorum. Derken aklıma Nadirkitap.com geldi. Şahane! Hemen girdim. Siparişi verdim, ödememi yaptım. O da ne! Ertesi günü mail gelmiş. “Ödemenizi iade edeceğiz, temin edemiyoruz kitabı” Nayır nolamaz! Bütün evren bana karşı birleşmiş olamaz!

Ben işime bu kadar sarılsam şirketi satın alırdım be!!

Yine düşün düşün. Ve yuh dedim kendime. En sevdiğim kitabevini unutmuşum. Remzi abi!! Agora’dakini aramak için açılış saatini beklemek gerekti, nasıl heyecanlıyım. Tatlı sesli bir kadın, “bizde yok, diğer şubelere bakalım” o birkaç saniyede pek çok defa atan bir kalp. “İstanbul’da görünüyor” “Hemen getirtiniz” “gelişi bir haftayı bulur ama” “Hazirandan önce olduğuna göre hiç sorun yok” adımı telefonumu bırakıyorum. Heyecanlı bekleyiş başlıyor zira stok hatası olabilir diyor bayan, beni fazla ümitlendirmek istemiyor.

Derken bam!! tahminler doğru hatalı stok, kitap fiziki olarak yok!

Alsancak'taki eski kitapçılar yeniden zihnime düştü. İlknur'u organize ettim, sağolsun dolandı, aradı, yok.

Artık ümitler kesildi, bebem ışıl ışıl uyuyacak, geyikler karanlık odalarda fink atacak!

Derken Nurtur bacı aklıma geldi. Hemen bir ilan verdim, varsa sevmeyen istemeyen ben alırım, elinizdekileri dökülün dedim. Hiç ama hiç ümidim yok.

Ege'nin güzel annesi hemen koştu derdime, "ben daha önce demiştim" dedi. Demiştir, ben unutmuşumdur. Cumartesi buluştuğumuzda getirmiş, nasıl mutluyuz. Arca "küçük Ege'nin annesi verdi" diyor elinden düşürmüyor.

Bugünlerin en sevilen kitabı, başımızın tacı!

Ruhumuza iyi geldi bu kitap, Bir dolap kitap kadar şahane anlatamayacağımdan hiç yeltenmiyorum, sizleri güzel yazıya davet ediyorum, buyurunuz:)

Ben etkilerinden bahsedeyim. Kitaptan sonra Arca artık karanlık bir odada geyik görmeyi bıraktı. Çığlık çığlığa ağlamayı da bıraktı. Karanlık bir odaya girdiğinde kımıldamıyor, beni çağırıyor, "ışığı açayım mı?" diyorum. "beni al" diyor. Kucağımda odadan çıkıyoruz. Sanırım kitabın son sahnesini temsili canlandırıyoruz. Ama en azından o eski kendini kaybetmişlik, çığlık kıyamet yok. Sonra gece yatarken yine ışıklar açık kalsın istiyor, üstüne varmıyorum, nasıl isterse, gün gelir bunu da aşarız.

Posta ilave ...

Bloğa yorum bırakmakta sıkıntı yaşayan bir annenin mail olarak gönderdiği bilgileri de paylaşmak istedim, aynen kopyalıyorum, paylaşım için tekrar teşekkür ediyorum:


Merhaba,,
Son postuna aşağıdaki yorumu bırakmaya çalıştım ama cookie ayarlarıma bir haller olduğu için yayınlayamadım.
Onun için aşağıya kopyalayarak mail atayım dedim.
Eğer yorumlara ekleyebilirsen sevinirim; belki başkaları da faydalanabilir.
Seni de oğlanı da öpüyorum. Sevgiler,
Özge.


Aslında bebelerin gece kabusu ve hayali korkularının sevindirici bir yönü de var: Dört yaşına yaklaşan kızım, 3-3.5 yaş arasındayken, aynı dönemden geçmeye başlamıştı. Bir doktor arkadaşım duyar duymaz, "Aaa..Ne güzel! Demek ki düşsel zekası çalışmaya başlamış. ‘Benim çocuğumun hiç korku dönemi olmadı’ diyen anneler üzülmeli" demişti. Bu yorumun bana çok faydası oldu, hatta koltuklarım bile kabardı J. Hem ondan, hem çocuk doktorumuzdan bu sürecin çocuğuna göre 1-4 ay sürmesinin çok sağlıklı olduğunu, o süre içinde katiyen korkuların üzerine gitmememiz gerektiğini, "Seni anlıyorum, küçükken ben de aynı şekilde korkardım. Bu çok normal" mesajı vermemiz gerektiğini salık vermişti. Ama çocukların bir süre sonra korkuları gerçekten geçse bile, bizleri kullanma eğiliminde olabileceğini, korku halinin gerçek olup olmadığını "gözlerindeki dehşet ifadesi"nden anlayabileceğimi eklemişlerdi.
Bir de benim aklıma bir fikir gelmişti: Bahçeden iki "sihirli yaprak" seçip, bu yaprakların kouyucu ve kötü rüya kovucu olduğunu ve "çoğu zaman" işe yarayacağını söylerek yastık kılıfının içine koymuştuk beraberce. Ve o kızımda çok işe yaradı. Israrla yapraklı yastığını istedi ve bu onu çok rahatlattı. İlk sabah kabus görmeden uyanınca, “Gerçekten işe yaradı anne!” diyişini unutamam…
Gerçekten de bir iki ay sonra o kabus - korku dönemimiz bitti.
Her dönem geçtiği gibi bu da geçecek :)
Sevgiler,
Özge.

13 yorum:

Unknown dedi ki...

Kitabı bulmana çok sevindim , heyecanla okudum acaba buldu mu diye ? Bloglarda tanıtılan çocuk kitaplarını bulmaya çalışıyorum ama genelde hep tükenmiş oluyor.Bir dolu kitap'a mail attım hatta "nereden bulabilirim "diye , aynı arayış içindeymişiz, tebessümle okudum ,halimizi...Karanlıktan korkmamaya başlaması çok güzel ...

yeliz dedi ki...

sanırım bir dönem hep aynı kitaplara yöneliniyor, ve tükeniyor:)

Itır dedi ki...

etkisini de hemen göstermiş kitap ne güzel..
bizde de "eve gidelim kücük ayı" var, arda cok sevdi, ben de cizimlerini cok sevdim..karlar icinde geciyor, cok tatlı. Arda basladı bile cümleleri ezberlemeye :)

Fatma dedi ki...

Nihayet bulmuşsunuz ne güzel. O zaman ben de bir kitap önereyim belki sizde vardır, kitap kurdu Arca'dan kaçmaz. 1. kitap "Korentin yatağında uyumak istemiyor" Clara Soetens, Alline de Tıgny. Bir ara son aldığım kitapların listesini yazacağım ufak açıklamalarla:)2. kitap "Hiç uykum gelmedi" Tülin Kozikoğlu

yeliz dedi ki...

ah Itır evet eve dönelim kitabına Arca da bayılıyor. sağına bakmış... soluna bakmış:)

aldığı ödülü hakkeden bir seri, gerçekten çok güzel kitaplar. Aferin küçük ayıyı da almak istiyorum

yeliz dedi ki...

Fadiş,

Hiç uykum gelmedi benim de listemde, zira bu ara uyumamamk için herşey bahane:) diğerini de not ettim, teşekkürler

HALE ATMACA dedi ki...

okurken a ha dedim ...aynı şey. Ada ile gece uyumadan önce ışığı kapatıp,pencereden ay dedete bakma seansımız var. Ve her seferinde dışarıda bir geyik görüyor o da. geyık kacıyoo diyor bana. Bir türlü anlam veremiyorum nerden çıkıyo bu geyik muhabbeti. Acaba bi açıklaması var mı, yani nedir bu geyik olayı...merak ettim şimdi çok.

yeliz dedi ki...

Halecim bizim korkular geyikle başladı, değnek adam kitabındaki geyikler olduğunu söylüyordu, bak link vereyim, hikaye bu:

http://gununcorbasi.blogspot.com/2011/02/arca-karanlktan-korkuyor.html

tam geyik muhabbeti:)))

laleninbahcesi dedi ki...

evet bu dönemde geçecek şüphesiz ama bazı şeyleri çocuklar hiç unutmuyor. Naziş üniversitedeydi ver hala izlediği bir çizgi filmden etkilendiğini söyleyince dudaklarım uçuklayacaktı neredeyse. Hatta o korktuğu şeyin kaynağının o çizgi film olduğunu ben keşfettim ve kocamın başının etini yedim. Çünü ne zaman o çizgifilm başlasa Nazlıııı diye çağırırdı çocuğu:)
Yeliz burası beni,m hafıze tazeleme yerim gibi heheh sayende alzimmer olmam sanırım...

resimli günlük dedi ki...

Bu kadar uğraşacağına yazsaydın bloga,gönderirdim ben bizdekini :)

Kitabın sizde işe yaradığına sevindim.Bizde tam tersi bir sonuç doğurmuştu çünkü.Karanlıkla hiç bir sorunu olmayan oğlum "küçük ayı"dan karanlığın meğer ki korkulabilecek bir şey olduğunu öğrenmiş ve hemen de bu korkuyu uygulamaya koymuştu :)
özlem

ruhdagı dedi ki...

Yelizcim doğum günün kutlu mutlu olsun :)

Yeni yaşın eskisini aratmasın. Oğlunla, eşinle, tüm sevdiklerinle sağlıklı huzurlu mutlu bir yıl dilerim.

Sevgiler.

Gamze dedi ki...

Güle güle okusun Arca kuzusu, Bay/Bayan Geyik lütfen ortamdan ayrıl:)

Unknown dedi ki...

Bir kredi bir yeni faiz oranları %3, proje finansmanı başlatmak ve faturaları ödemek için hızlı ve kolay bir yol olduğu için uygulama adresten bize ulaşın: co.operateloanservice@gmail.com