22 Mart 2011 Salı

Pazar pazar... kader bize ne yazar?

Bir Arca'yı uyutma klasiği: Yeliz de yanında uyuyakalır.

Eş zamanlı olarak İlker de içerdeki koltukta uyuyakalmışsa beni uyandıramaz, sabaha karşı hortlarım.

Cumartesi gecesi de bu sahne yinelendi.

Dikiz Yeliz olarak Nurturia'yı açtım, kimseler yok haliyle ama güncellemeler kalmış. Elfanamla Elif ve hatta Hayat ile Nil kahvaltı planı yapıyorlar. A-haaa!! Sabah iki yıldır ilk defa dokuzda uyandık. İlker Bornova'da bir nikaha gidecek, günün göbeği bir saatte. Öğleden sonra hava bozacak belli. Kahvaltı planı yapmıştık önceden, ama bizim genel olarak kahvaltıya gittiğimiz taraflar Bornova'ya ters, lokasyon sakat.

Çiçekliköy gözlerimin içini parlattı, hem dostlar hem yeni bir yer keşfedeceğiz, hem de günümüz yollarda geçmeyecek!

Çiçekliköy'e gidelim mi kızlara takılalım mı? Hayhay!

Hepsine mesaj attım. Kim uyanıksa dönün bana diye. Nil'le konuştuk. Ufaklıkların salya sümüğünün olduğunu söyledi beni aramaya çekinmişler. Tereddütten sonra yemişim sümüğünü dedik(ıy gerçekten iğrencim), sürpriz yaptık!

Canımıza can kattı. Çok ama çok iyi geldi. Bi de Hülya gelebilseydi altı yapraklı İzmir yoncası tamamlanacaktı:)

Ege'nin tüm sevimliliği üzerindeydi. Bi de adam olmuş ya, çok büyümüş! İlker bu tayfayla ilk defa tanışıyor, Ege'ye hasta oldu.

Ela yine çok ama çok tarz bir hatundu. Ulen 2 yaşında velet benden güzel giyiniyor. Allah kime kız çocuk vereceğini biliyor, bende olsa maymuna çevirirdim.

Alperen, çok ama çok sevgi dolu bir çocuksun sen! Telefon sohbetini hiç unutmayacağım.

Günün en güzel anlarından biri...

Arca ile kankası Berk... yine bir topun peşinde... aynı ilk tanıştıkları gün gibi... Onların bile tanışmasının üzerinden neredeyse bir yıl geçmiş.

4 yorum:

gunebakan dedi ki...

yelizcim tekrar geçmiş olsun.
önceden de yazdım gerçi ama sana ulaşamadım bir türlü. bu pazar hastaneye uğramak isterken çıktığınızı öğrendim, pek sevindim.
hep güzel günler görün bundan sonra.
pazar biz de çiçekliköy planı yaptık ama kızların akan burunları, havanın kasvetli oluşu ve geç uyanmamız nedeniyle gitmedik.
sanırım bu hafta sonu iyileşirsek gideriz.
içinize sinsin canım.
sevgiler.

Asortik Krep dedi ki...

Sizi iyi görmek çok güzel :)
Sevgiler Fethiyeden..

ZEYNEP dedi ki...

Ne güzel yapmışsınız, bunca şeyin üstüne ilaç gibi kahvaltı :)

enne dedi ki...

Ah! Nihayet, uzun bir yoruma hazır ol:)

Gün gün takip ettim, hastande olduğunuzu görünce yorum yazayım dedim ama salak bloger kapanmış, yorum gönderemiyorum bir türlü, deliler gibi emailini aradım sayfada, bulamadım.

Arcaya çok geçmiş olsun, sen ve eşin olağanüstü anne babalarsınız, hayran kaldım size. Arca'mızı çok seviyorum, umarım bir daha hiç hastaneye gitmez böyle uzun süreler boyunca. Tüm süreçte tüm dualarım, dileklerim sizinleydi, gerçekten inanılmaz çabalamışsınız.

Tekrar geçmiş olsun, hastalıklar uçsun gitsin gülen yüzünüz ve komik maceralarınızla devam edin hayata, şahsen tanımasam da, her zaman blog arkadaşınız olarak bilgisayarun bu tarafındayım. Sevgiler hepinize, Arca'ya öpücükler...