23 Eylül 2009 Çarşamba

İlk bayramımız

Allah biliyor ya tatili iple çektim. Kötü bir haftaydı, bitti...

Cumartesi Arca ile sabah keyfinden sonra AVM ye gittik, emziklerimiz eskimiş yenilerini aldık. Baktım Arca pek keyifli Starbucksta oturup bi mocha içmeye vakit bulduk, bahçede o pusetinde keyif yaparken ben yeni kitabı karıştırdım
- "Harika Çocuk Nasıl Yetiştirilir?" Bu kitapla ilgili deneyimlerimiz az sonra...

Annemler hala yazlıkta, ablamlar züzeciğim, teyzemler hep orda. Akşama doğru soluğu Özderede aldık. Herşey çok güzeldi. Gece 12 gibi son öğünümüzü coklattık ama akabinde çığlıklarla uyandık. Diş jeli sürdük, diş sanıyoruz ya.. Hemen her saat başı ağlamaların birinde ilker kucağına aldı, baktım bacakları çekiyor. Aklıma geldi, Arca doğduğundan beri ilk defa birgün boyunca hiç kaka yapmamıştı o gün. Karnına masajlar, gaz çıkarmalar... faydasız! sancılar içinde kıvranıyor. Sabaha karşı rahatlamış olacak, 2 saat kadar uyudu. Sabah ilk kahvaltımızı yaptık, yarım yumurtanın sarısı, 1 tatlı kaşığı kadar labne, bebe bisküvisi, anne sütü, kakaya yardım olsun diye bir çay kaşığı zeytinyağını da kattık. Önce kaşığa ağzını açmadı. Babam sevmedi galiba dedi, yok hiç tatmadı ki sevip sevmediğine karar versin dedim. O zaman kaşığa gıcık herhalde, parmağının ucuyla tattırsana dedi, Arca bayıldı bütün kaseyi bitirdi. Akabinde özlediğimiz koku yayıldı. Bayramlaştık, Arca ilk bayam harçlıklarını kaptı, Nil ve Duru ile oynadı, bayram ne de olsa onlar için!!

Akşamına eve döndük, park ederken Nazlılara rastladık, daha çantaları eve koymadan onlara kahveye gittik. Sonra İlkerin annesine bayram yemeğine... Arca orada bi güzel uyudu, eve gelirken de hiç ses çıkarmadı ama gece uyanmaları yine devam etti. Bu aralar hep böyle, gece illa ki birkaç sefer uyanıyoruz. Ya dönemiyoruz, ya diş ama mutlaka uyanma var.

İkinci günü teyzeleri ziyarete ayırdık, önce Karşıyaka, herkes Arcaya hasta oldu, ve İlkerin bebekliğini bilenler "aynı İlker!!" yorumunu yaptılar. Bu bayramın en güzel tarafı ne zamandır ziyaret edemediğimiz doktor teyzemiz... Urlada yaşıyor, o gün 2 oğlu, torunu, gelinleri ve bizler oradaydık, hepimizi birlikte görmek iyi geldi galiba, zaten iyi hissettiği için kemoterapi almamış, son bir aydır 10 yaş yaşlanmış gördüm ama insan konduramıyor, yapacağı öyle çok şey var ki... Muhteşem torun Duru, aynı bizm Durunun küçüklüğü. Şimdi kardeşi yolda, heyecanla onun gelişini bekliyor. Arcanın üzerinde ablalık tatbikatı yaptı, kıskançlıktan uzak anaç tavırları ile hepimizi şaşırttı. Arcayı salıncağında salladı, oyuncaklarını paylaştı, Arca da ona hasta oldu. Kız olsun zaten yaş mühim değil:)


Son günü iyi ki kendimize ayırmışız. Bütün gün Arca ile keyif yaptık, akşam Nazlıların ısrarına ve 3D merakımıza dayanamayarak 10 yıl sonra ilk defa sinemaya gittik. İlker film hastası olduğu için yaklaşık 700 adetlik orijinal DVD kolleksiyonu olunca hiç sinemaya gitmeye ihtiyaç duymuyorduk. Film çok kötü (Final destination) ama sinema atmosferi ve başbaşa takılmaz keyifliydi. Babanemiz seve seve Arcaya baktı yokluğumuzda. Döndüğümüzde kudurmaktan yorgun ama çok mutluydu. Kollarıma alır almaz uyudu.

Nice bayramlar hep böyle mutlu geçsin...

6 yorum:

Unknown dedi ki...

geçmiş bayramın kutlu olsun.

ruhdagı dedi ki...

Arca ne şekersin yine fotolarında. Hep resimlerden seviyorum seni haberin var mı?
Platonik aşk denebilir belki :)
Öperim gıdından. Böyle laubali platonik aşk olmaz gerçi ama idare et.
Yorum notu şeysi: Annene selam. Geçmiş bayramı mübarek olsun :)

Unknown dedi ki...

hayatınızın sonuna kadar hep beraber bayramlar kutlamanız dileğiyle..
sevgiler

Tekir dedi ki...

oley... kaka durumları dışında süper geçmiş bayram. öperiz yelizcimmm

yeliz dedi ki...

çok teşekürler herkese mutlu bayramlar olsun

Gulcin dedi ki...

Arca sen ne tatli bebekmissin benmasallah bayildim!
Bir de cok guldum ayni filmi sirf 3D diye izledik biz de ayni hislerle ayrilmistim salondan yeliz tesaduf