28 Temmuz 2009 Salı

Son bir hafta - 5. ay doktor kontrolü

Buralara uğrayamamıştım epeydir. Sebep?
1. Çok yoğun işlerim, geleceğinden şüphe ettiğim işimde debelenip duruyorum. Yeni birşeyler peşindeyim ama sanki yine elim boş kalacak. Neyse... Yarım gün işlere yetmiyor, hiçbir şey yetişmiyor. Hata biraz da ben de, herşeyi yetiştirebilecekmişim gibi geliyor ama fiziksel olarak mümkün değil. Neyse... sadece işler can sıkıyor.
2. Cuma günübirlik İstanbul seyahati çıktı. Perşembe ofisten bile geç çıktım, cuma tüm gün yoktum, Arcayı çok çok özledim.
3. ADSL bakımdaydı, evden nete bağlanamadım.

Efendim bizim İlkerin işler de hiç iyi değil, inşaatı bitirdi ama kriz fena vurdu, ev filan satamıyoruz, keyifsiz... Üstelik sürekli birşeyler ters gidiyor. Güzide büyüklerimizden denizin üzerinden geç bütün gudubetliğini atarsın tavsiyesi üzerine ailecek arabalı feribotla Bostanlıya geçmeye karar verdik, sevdiğimiz dostları da aldık yanımıza doğru denize. Bostanlı iskelede bir cafe de birşeyler içtik, sonra yine feribotla döndük. Arca hiç arıza çıkarmadı sağolsun, hep etrafa bakındı, uyudu, uyandı... Ama bizim gudubetliğin bizi pek terkedeceği yok bu aralar...

Geçen hafta bir hadise var ki illa ki yazmalı!! Tehlikeli kadınım ben, yada çok yorgunum bilmiyorum zaten hatırlamıyorum da... Arca birgün çok huysuzdu, gece yatakta pışpışlamak işe yaramadı, yani en son bu sahneyi hatırlıyorum bir de tuvalete acilen gitmem gerektiğini. 1 saat kadar sonra gözlerimi açtığımda İlker Arca ben şeklinde bizim yatakta yatıyorduk. Aman Allahım!!! Galiba sabahları yaptığım gibi tuvalete giderken Arcayı babanın yanına koydum, sonra da kendimi, böylece uyumuşuz! Bilmiyorum tehlikeliyim ben çocuğu ezsek haberim olmayacak. Hemen yatağına koydum, Allahtan uyudu sabaha kadar.

Bu arada Arca ikinci dişini çıkardı. Şimdi altta iki ön diş gülünce çok sevimli görünüyor:)

Cuma günü doktor kontrolümüzü benim seyahat yüzünden iptal etmek zorunda kaldık.
Haftasonu hava sıcaklığının 40 dereceye yaklaşacağını duyunca aman dedim kaçalım yazlığa. Hatta muhteşem kocam cuma gecesi geldiğimde eşyaları hemencecik toplayıp beni ve Arcayı yazlığa götürmeyi bile teklif etti. Önce atladım, ama sonra vazgeçtim. Zaten 2 gündür Arcayı göremiyordum, cumartesi akşama kadar birebir vakit geçirelim istedim. İyi de oldu, evi topladım biraz. Pazartesi temizliğe hazır oldu. Biraz ütü, biraz çamaşır, çokça Arca... Allahım nefis bir gündü. Beraber markete gittik, sıcaktan mahvolmuş minik bedenini serin sularda rahatlattık, cıbıl cıbıl anne baba yatağında çoştuk. Akşam yazlığa gittik ki orası daha sıcak!! Hatta bir ara eve dönmeyi bile düşündüm.

Pazar sabah Arcada ufaktan bir ishal belirtisi gördük, takibe aldık, sonraki kakalar normal gibiydi. Çok sıcak olmasına rağmen denize sokmamaya karar verdik. Ama biz İlkerle sabahın köründe derin sulara kulaç attık, acayip keyifliydi. Akşama kadar Durunun gereksiz ve abartılı sevgi gösterilerinden Arcayı bırak, biz bile sıkıldık. Buna bir çözüm olmalı!! Ablamın 7 yaşındaki kızı şimdiye kadar 3 ailenin tek kızı ve sevileniydi. Arca ortaya çıkınca kendini ikinci plana atılmış hissediyor. Arcaya zarar vermiyor belki ama anne babasını da kesinlikle Arcaya yaklaştırmıyor, sürekli Arcayla kendisi ilgilenmeye çalışıyor, sürekli öpüyor, gereksiz bir sevgi gösterisi, belki kendince kıskançlığını kamufle yöntemi geliştirdi, bilemiyorum ama işimiz zor. En son akşam artık eve dönerken Arcayı arabaya koyduk hala kapıyı açıp öpmeye çalışıyordu, tabii ters tepmesin diye annemler de göz yumuyor, iş iyice çığırından çıkıyor. Neyse en iyisi bir teyze-yeğen konuşması yapmak, böyle olmuyor. 7 yaşında bir çocuğun daha olgun olması gerekmez mi? ben mi çok şey bekliyorum?

Gece Arca 1 defa uyandı, su içti uyudu. Sabah yine 7 gibi kalktı, emzirirken ateş farkettim. İlkerle ölçtük 37,5. Sonra Ümit abla geldi, ateşi var dedi, ölçtük ama hadi bi daha ölçelim dedik, 38!! Ben çıktım mecburen, Ümit abla her 20 dk da bir ölçtü, en son 38,3 ü görünce beni aradı, şurup verelim, duş yaptıralım dedim, ateş düşmüş rahat uyumuş. Eve geldiğimde bi daha ölçtük, şurubun etkisi geçer gibi olmuş herhalde yine 38 e yakındı. Doktora gideceğimiz için başka ilaç vermedik.

Doktora gittiğimizde yanıyordu, ölçtük 38,3. Dişten mi acaba dedik ama doktor enfeksiyon olabilir dedi. İshal çok olmasa da var, bu da keyifsiz bi durum. Fitil verdi, kontrol etmemizi söyledi. Eve geldiğimizde ateş 38,9 olmuştu!! Duş aldırdık, fitil kullandık, uyudu ama bir ara tekrar ölçtük yine artmış. Bu durum için ilave bir şurup vermişti, içirdik, şimdi yine düştü gibi. Bu gece artık bize uyku yok, sürekli tetikteyiz.

Şimdi biraz da güzel şeylerden bahsedelim.
Doktor Arcayı görünce yine şok oldu!!!
Kilo: 9360 gr (1 ayda yaklaşık 1 kilo almış - doğum kilosuna göre 6700 gr olması bekleniyormuş)
boy: 67,5 cm (standartmış, bize kilolu olduğundan güdük geliyor)
baş: 45 cm

O ateşe rağmen önce doktora gülücükler ama sonra muayenede yaygara!!
Doktorumuz süt stoklarımızı sordu, normalde 4. aydan itibaren başlatıyormuş ama süt stoklarımızın artttığını duyunca ek gıdaları 1 ay daha erteledi, daha fazla şişirmeyelim dedi. Halbuki hep ek gıdaya çalışmıştık, sorularımız hazırdı. Neyse yeni deneyimler 1 ay sonraya kaldı, süte devam.

2 diş çıkardığını duyunca şok oldu, kendi 15 aylık kızının henüz 2 dişi varmış:)

Demir takviyesi için bişey söyleyemedi çünkü ateş, dolayısı ile enfeksiyon riski var.
Zaten ateş devam ederse çarşamba yine götüreceğiz.
Gece uykularının uzadığını duyunca gündüz emmelerini 4 saate çıkarmamızı tavsiye etmedi. Hatta 2,5 saate bile düşürebilirsiniz dedi. 5. aydan sonra gece uyanmaları sık olabilir diye uyardı.
Banyo için oturak tavsiye eder mi, yok 2 kişi yıkayın dedi.
Bazı günler hemen her bezi kakalı oluyor dediki sümüksü, balgamlı gibi bir kaka olmadığı sürece çok kaka yapmasının ishal anlamına gelmeyeceğini söyledi.
Hafiften ek gıda sohbeti yaptık. Bamya da yemesin kastırmamak lazım çocukları deyince İlkerden yine artı puan aldı. Olur mu ya ben benim gibi sebzeci olsun istiyorum. Tabi benim istememle olmuyor. Bakalım nasıl bir damak tadı olacak:)

İşte böyle... Ateş can sıkıcı, öenmli bir sıkıntı olmamasına duacıyım, biraz da kafamı dağıtayım diye böyle uzun uzun yazdım, şimdi tekrar ölçüp biraz yatacağım...
Şimdi Arcadan bir sabah şekeri pozu...

7 yorum:

Adsız dedi ki...

Yelizcim ne diyorsunnnnn
maşallah arcacigima tontişim benim...
ateşi insallah daha iyidir simdi.
2. dis te cikmis ne guzel ya, pıtır pıtır cıktı disler.
valla bence Durunun tepkisi normal canım, uzman gorusu almakta fayda olabilir.
İşi gucu takma kafana her sey duzelir umarim kısa zamanda.
Optum

fazi dedi ki...

:) maşallah çok tatlı :)umarım ateşi hemen geçer.Bu arada benim geniş aile tamamen izmirde. özledim izmiri selamlar:)

anneCan dedi ki...

Yeliz'cim çok geçmiş olsun,düzelmiştir ateş umarım.
Maşallah Arca'ya süper tontiş.Çok tatlı.Biz böyle kilolu bebekleri çok seviyoruz malum bizim henüz göremediğimiz bişi ayda 1 kilo.(maşallah diyorum tekrar,aman nazar değmesin)

İş sıkıntılarınız gelip geçici olsun inşallah.

öptüm Arca'yı.Sevgiler..

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

tevekkeli tunayla yanyana koyunca aynı yaşta gibi görünüyor sıpa :))
arca dombilisinin gıdısından kokluoyurm öncelikle ve devam ediyorum
ateş 72 saat sürer ve aniden kesilirse kesin 6.hastalıktır. bir de aklında olsun 38,5'i geçen ateş dişten kaynaklı değildir.
çocuğu aranızda ezmezsiniz korkma, ezdirir mi tosunum kendini be size!!

cenebaz dedi ki...

Arca'ya çok geçmiş olsun. Umarım ateşi düşmüştür artık.

Tuğçe dedi ki...

Yelizciğim Maaşallah, maaşallah Arcaya...
Ne kadar güzel bir fotoğraf bu böyle...İftira atmayın (!) tontişime bakın nasıl güzel gülüyor canım...
Duru ile anne-babasının konuşması gerekiyor sanırım...Anlayabileceği bir dille kuzeninin ve kendi yerinin herkes için ayrı olduğu vs anlatılabilir. Zaman ayırmak gerekiyor...
İnşallah ateş durumu sen bunu okuyorken çoktaan düzelmiş olur.Geçmiş olsun...
İş-güç durumlarına da hiç canını sıkma Yelizciğim, herşey halloluyor.Evet, bazen çok zorluyor ya da olumsuzluklar üst üste geliyor ama geçiyor işte...
Bir de 'denizin üzerinden geç gudubetliğini atarsın'
yazmışsın ya aklıma rahmetli anneannem ve annemin teyzeleri geldi.Çok vardı böyle laflar onlarda.İnanıyorlardı da...Hey gidi hey...Onlarla geçirdiğim günlerden sahneler gözümün önüne geldi.Olsun iyi gelmiştir deniz havası herkese, iyot kokusu, oksijen...Yaşlıları ve bu tür lafları seviyorum... :)
Sevgiler bizden, Arca'ya öpücükler...

kuzunun annesi dedi ki...

Elayla Arca tombiklikte sınır tanımıyor baksana :)) Sevmesi pek tatlı oluyor , ama insallah kalmaz kiloları yürümeye baslayınca ikisininde. Gecmişler olsun bu arada , gecmiştir belkide , baksana seninki keyfini hiç bozmamıs , masallah masallah Tontişime benim . Öpüyoruz .