29 Ağustos 2008 Cuma

ah tatil ahhh

Geçen cuma doktor randevusu 17:00 de olmasına rağmen benzin alacağım derdinden 16:00 da yola çıktım, hatta ilker boşuna erken çıkmışsın dedi. Neyse dedik, bekleriz doktor dedeyi. Laylaylom giderken ilker aradı, 15 dakikadır Karataşta yol sıkıştı, hareket etmiyor kaza var galiba dedi. Ben rahat gidiyorum dememe kalmadı Arkas'ın önünde benim yol da tıkandı. Sanki bütün Alsancak yollarına bir haller olmuş giriş mümkün değil. Aklıma bomba gibi kötü kötü fikirler geliyor ama kondurmamaya çalışıyorum. Neden sonra İlker aradı, bombayı patlattı. Fuar Açılışı!!! Buyrun burdan yakın. Hadi benim yolum biraz daha iyi, park yeri de buldum, tam 17:00 de hastanedeydim, ilker ne ileri ne geri, yerinden kıpırdayamıyor. Bizden sonra randevu varsa, bizi ileri atmalarını rica ettim ama mümkün değil, son randevu bizimki. Zavallı kocam sonunda 17:30 a doğru geldi, allahtan doktor dede de geç geldi, cümleten muayeneye girebildik. İyi haber! artık sıkışık gelmeme gerek yok. İlker her randevu öncesi "sıkışık mısın?" diye beni sıkıştırıyor, daha da çişim gelmesine neden oluyordu, artık rahatım.
Düdükcan 6,5 cm olmuş. 12 haftalık için normal görünüyor. İkili tarama testi için düdükcanın her tarafı ölçülüp biçildi. Benden kan alındı, oynak damarım yüzünden nerdeyse ağlayacaktım. Hemen yoga egzersiz yapabilir miyim diye sordum, 4 hafta sonra dedi, ne olur ne olmaz diye. Bana sorsan bugün maratona çıkarım canavar gibiyim:)Cinsiyetini sorduk, birşeyler gördü ama emin olmadığı için yine sonraki randevuya bıraktı. Dolayısı ile 16. hafta randevumuz epey heyecanlı olacak:)
Doktorun tartısına göre hamile kaldığımda 51 kg iken şimdi 52,750 olmuşum. Ama kayıtlara 53 olarak geçti ki benim çok kilo aldım tantanası boşunaymış. Bundan sonra da dikkatli olmak lazım ama 3 ay için 2 kilo iyi sayılır. Tabii bunu kutlamak için Burger King'e gittik ve Whooper mideye indi. Düdükcan bile mutlu oldu kanımca:) yada sadece ben kendimce aldığım kalorilere teselli arıyorum. Aslında Alsancakta yemeğe mecburduk, çünkü mahsur kaldık. Lozan meydanı açılış bandosu sebebi ile kapatılmış, etrafındaki tüm yollar iptal, dedik ki önce ilaçlarımızı alalım sonra birşeyler atıştıralım. Ablamlar da yazlığa gitmek için beni bekliyorlar. Epey geç kaldık. 2 saat oyalandıktan sonra polisler 8 gibi açılış bitecek deyince iki araba önlü arkalı arka sokaklardan 45 dakikada eve vardık. Bavulumu hazırladım, ablamlar beni aldı, yazlığın serin kollarına bıraktı. Tabii sızdım yorgunluktan.
Bizim yazlık Gümüldürde, çoğunlukla yazlıkçıların emeklilerin tercih ettiği bir belde. Öyle aman aman sosyal aktivite bekleyemezsin, tek artısı Kuşadasına yakındır, yemeğe, gezmeye gidersin. Ben doğduğumdan beri ordayız, denizi muhteşem tertemiz, çocukken çok severdim arkadaşlarım var, sonraları aktivitesizlikten sıkıcı olmaya başladı. Şimdi dinlenmek için gözümde tütüyor. Taptaze bir hava, gece yatağından yıldızları seyreder uyursun, sabah taptaze bir serinlikle uyanırsın. Bütün çocukluk arkadaşlarımı görüyorum gittiğimde, hepsinin çocukları oldu bile. Duruyla oynuyorlar, yeni bir nesil daha orada büyüyor.
Teyzem bu yıl oradan ev aldı, nasıl sevindik, çat kapı biraradayız. Hep tanıdık simalar, çocukluğumdan bahseden komşular, insan kendisini evinde hissediyor.
Cumartesi günü kötü bir haber aldık, su kesintileri ve gece belirli saatlerde yüksek debide su verilmesi teyzemlerin evine su basmasına sebep olmuş. Apar topar İzmire döndüler, Zühre ablamla Nil bize kaldı. Nil inanılmaz bir bebek. Erkekleri kesinlikle sevmiyor, öpmek isteyenlere kafa, tokat, tekme dalıyor. Bir de Duruyu hem seviyor, peşinde Dudu diye sayıklıyor, hem de ara sıra patlatıyor bi tane. Duru da çok büyük değil ki 7 yaşında kızıp o da bi tane patlatır diye ödümüz patladı:) Ama neyseki Duru acayip sakin çıktı.
Nilin taptığı tek insan ablam oldu. Kucağından hiç inmedi, bu da Durunun artık tek olmadığı gerçeğini kendisine hissettirdi. Annesini paylaşmak zorunda olmanın ne olduğunu anladı. Bizim düdükcan gelince neler olacak çok merak ediyorum. Zühre ablamla bol bol denize girdik, yürüyüş yaptık, sohbetler ettik. Ne güzel bir gündü ama pazar günü dönmesi gerekti.
Yazlıkta bol bol taze sıkılmış şeftali suları, sebze yemekleri (ah bamya..), meyvalar yedik düdükcanla, bol bol yüzdük, saatlerce yürüyüş yaptık. Hergün az da olsa öğlen uykusu uyuduk. Çalışırken hamilelik ne zor, öğlen uykusunun tadı ne güzelmiş meğer. Aklım emektar Bisan'da kaldı ama binmek yasak tabii. Nilin kıskançlığını ve de yokluğunu biraz olsun unutturabilmek için annem Duruya nişanlığını, eski tüllü sabahlıklarını çıkardı, duru sahneden hiç inmedi.
Durudan kalan bebeklik kıyafetlerine baktık, aralarından en güzellerini seçtik, şimdiden düdükcanın cicileri hazır. Sonra en çok sevindiğim puset ve bebek yatağı oldu. Bebek yatağı böyle cibinlikli tekerlekli sepet gibi birşey. Hem kendi odanıza alabiliyorsunuz hem de öyle uzun uzun yatamıyor içinde, dolayısıyla kullanım süresine görece epey pahalı birşey. Krem rengi tüllerini kuru temizlemeye vereceğiz, işte bitti. Ayrıca süper bir pusetimiz oldu. Annem döşemesini yıkadı, yepyeni oldu. Şimdi artık İlkerin hayalindeki o çok pahalı 3 tekerlekli arabayı almak için bütçemizde yer açabiliriz
Bol bol okey oynadık, sanırsam benim düdükcan kumar masalarında doğacak. Pazar yerinden 4 tane kitap aldım, artık kitap diye sayıklamayacağım.

İlker hasretime dayanamayıp Salı günü geldi, şok oldum. Sonraki akşam ablam ve Duruyu da alarak İzmire döndük, kendimi müthiş dinlenmiş hissettim. Dönüş yolunda gayri ihtiyari CD de Şebnem Ferah çalmaya başladı. Sil Baştan şarkısı. Birden Duru hüngür hüngür ağlamaya başladı. Ne oldu, diye şokları yaşarken itiraf etti. Şarkı çok dokunmuş. Ya sen daha 7 yaşında bir veletsin, ne anlarsın şarkıdan, ama ağlıyor tutamıyoruz, burnunu çeke çeke "oh ağlayayım da biraz rahatlayayım" diyor. Koptuk gülmekten, hemen hastası olduğu Demet Akalın'dan şarkılar çalıp ortamı dağıttık.
İşe gelmek çok koydu, ayrıca 1 hafta yerine 3 günlük tatili sırf "nasıl olsa perşembe geliyor" diyerekten ofisten beni aramasınlar diye almıştım ama geçen tatilden pek farklı olmadı, yine telefonlar susmadı. Neyse yapacak birşey yok, en azından dinlendim.
Hastaneden ikili tarama testi sonuçlarının çıktığı haberi gelince doktor dedeyle görüştüm. Herşey mükemmelmiş. Derin bir oh çektim. En azından ilk aşamayı atlattık, şimdi sırada üçlü tarama testi var, umarım olmaz ama amniyosentez var, bir süre bu heyecanları çekeceğiz artık.
Olsun yeter ki düdükcan sağlıklı olsun.

7 yorum:

huysuz dedi ki...

ikili testinizin iyi çıkmasına çok sevindim öncelikle.
duru'ya bayıldım bir de :) içli bir şarkı o da ama, naapsın çocuk. ben hamileyken o şarkıyı her sabah dinleyip ağlayarak giderdim şantiyeye.
ilker'in o çok istediği 3 tekerli bebe arabaları var ya, bizimki de çok istemişti ve aldık ama gavur ölüsü mübarek. neyse, adamcık alsın hevesini tabi :)
nasıl olsa onlar taşıyorlar sonradan :)

yeliz dedi ki...

çok teşekkür ederim.
bu gavur ölüsü bilgisini paylaşacağım kendisiyle, belki hevesinden vazgeçer. Bebek arabasıyla bitmiyor ki, dışarı çıkarken bir çantası, bebeğin kendisi, kendi çantan, vs vs.. pratik olmadıktan sonra ne önemi var:)

Mon Petit Chou dedi ki...

tatil anılarını dinlerken ben de bayağı dinlendim çünkü bizim bir haftalık Ankara seyehati Duru hanımın beni yanından bir dakika ayırmaması ile geçti.
canım kilo olayına da bayıldım. bugün gazetede demet şener hamileliğinden bahsediyordu. 51 kilpymuş ve 23 kilo almış.şimdi yine fit. bense hala vermeye çalışıyorum.

çocuk arabasında da biz en travel sistemlerin en hafifini aldık. ayrıca kolay katlanması ve az yer kaplaması da ikinci tercihimizdi. çünkü her zaman arabayı babamız taşımıyor. babamız olmadığında Duru'yu dolaştırmak gerekiyor ve asansörü olmayan lojmanda bir elimde araba bir elimde Duru merdivenlerden inmek yinede zor oluyor.
ikili testin iyi çıktığına da çok sevindim...

Simge Kurban dedi ki...

Ben de ah tatil ah diyorum. Haftasonu iki günlüğüne ailemin yanında yazlıktaydım; ama hastalıktan başımı kaldıramadım, sinir oldum. Bir daha ne zaman denize girebilirim ki :(
Bu arada Duru'ya bayıldım.Büyümüş de küçülmüş. Sen kaç yaşındasın ki Sil Baştan şarkısındaki derinliği hissedebilip ağlıyorsun, sevimli şey :)

yeliz dedi ki...

sevgili mon petit chou,
demet şenerin olduğu haberi ben de okudum, insanlar hamileyken hiç kilo almamak için deli olmalı, hem de bebeğe bu kadar zararları olabilecekken. ama demet şenerin olayı da inanılmaz, bence çok ciddi bir istisna, yani sende bir gariplik yok, ablamda kilolarından ancak kurtulabildi. araba ile ilgili tüm tecrübeleri not ediyorum, çünkü heves sahibi bir kocam var ve frenlemezsem tüm dükkanı alabilir.
Simgecim, çok geçmiş olsun. bayramda da hava güzel olur belki yine denize girilebilir yada güneye küçük bir kaçamak yapabilirsin.

Yesim dedi ki...

Ne gğzel bir tatil geçirip gelmişsin, test sonuçları da süper. Üçlü test de iyi çıkar hiç endişe etme.
Sevgiler,

yeliz dedi ki...

çok teşekkür ederim, yeşim, umarım herşey senin için de hala çok olumlu gidiyordur.